İbrahim Tenekeci/Ağır Misafir
"Sen böyle güzelken bana söz düşmez
Bakma, şiirler yazdığıma."
Şu iki satır yetiyor sevmeye.
Bir de tebessüme.
Şiire olan muhabbetimi bilen babamın, bana hediyesi "Ağır Misafir"
Öncesinde 'Peltek Vaiz' ve 'Güzellik Uykusu' adlı şiir kitaplarını okumuştum. Lakin en çok bu kitabını sevdim. En çok bu şiirlerinde yer buldum kalbime.
'Akşam olmasa olmayacak üzüntü' diyor şair.
Akşam olmasa, hava kararmasa, belirmese yıldızlar gökyüzünde belki bu denli tezahür etmeyecek hüzün içimize. Kim bilir...
Ben geceleri seviyorum. Şiiri gecede daha bir seviyorum. Hatta bazen hüznü bile seviyorum.
Ama umutsuzluğu değil asla, sadece hüznü.
Bir de İbrahim Tenekeci'nin şu dizelerini seviyorum.
"Günler artık okunaklı değildir
Eli ağırdır meltemin bile,
Yükselir her gün yaşamanın çıtası
Üzülmek ne kelime!
Sesine güvenen kuş gibi ölüm
Konar, ömrümüzün dalına.
Fena mı?
Fena. "