Beslenmenin hiyerarşide cinsellikten önce geldiği bilindik bir doğru ama insanlığın (en azından afrika dışındaki insanlığın) yiyecek bulma gibi bir problemi yok. Bu yüzden uygarlığın ve insan psikolojisinin üreme ve cinsellikle kurulmuş olması daha uygun bir seçenek. Bu açıdan Freud'a katılıyorum. Jung'un Schopenhauer etkisiyle ilgi duymaya başladığı metafizik olgular ve psikolojik süreçleri, rüya gibi kavramları bunun üzerinden açıklaması yüzünden Freud'a göre daha mantıklı olduğu savınız bence hatalı. Buna rağmen Freud'un libido kuramına olan takıntısının yeri geldiğinde dogmatik davranmasına sebep olması ise sizi destekliyor.
Jung'un da bahsettiği ikili kişilik kavramı son zamanlarda beni de oldukça düşündürüyor ve bilhassa meşgul ediyor. Sırf bu konuda biraz daha bilgi edinmek için bu kitabı okumak istiyorum. Doyurucu incelemeniz için teşekkür ederim.
Ayrıca psikiyatriyi seçmesinin sizi şaşırtması da beni şaşırttı diyebilirim. Felsefe, psikoloji, sosyoloji, din gibi alanlara olan çoklu ilgimden dolayı beni en çok tatmin edecek olan mesleğin bu olduğuna karar verdiğimden ben de onun yolunda ilerliyorum. Neticede var olan her şey insan zihninde olup bitiyor.