Bu kentin ne çatılarını ışıldatan ayları sayabilirsin, ne de duvarlarının gerisine gizlenen bin muhteşem güneşi... Diyor pers şair Saib-i-Tebrizi.
Bu esere baktığımda şairin ilk eserinde olduğu gibi Afganistanı anlattığını görüyorum. Kadının değerinin olmadığı zamanları paçavra gibi atılıp işkence edilen zamanları... Halka yapılan zulümleri adeta hissediyorum. Güya Allah adına yapılan zaferler katliamlar?! Bir gerçek görüyorum ki bu gerçek Müslümanlar üzerine yapılan oyunlar halkı kendi içinde (hazara vb) bölük pörçük ayırmak. Ancak bu şekilde amaçlara ulaşılır.
Özet olarak yazar muhteşem kalemiyle o hayatı yaşatıyor.