Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Muhteşem bir rezalet: Doğuyorum.    Gözlerim kapalı. Tamamıyla bilinçaltından ibaretim. Göbek bağını çoktan kestiler: evrende bağım kalmadı. Düşünmüyorum ama it'i hissediyorum. Gözlerimle körü körüne memeyi arıyorum: koyu bir süt istiyorum. Kimse istemeyi öğretmedi bana. Ama istiyorum. Gözlerim açık, tavana bakar hâlde uzanıyorum. İçerisi karanlık. Titreşen ben çoktan şekillendi. Ayçiçekleri var. Uzun başaklar. Ben varım.    Zamanın sığ gürültüsünü duyuyorum. Dünya aldırmadan şekilleniyor. Duyabiliyorsam bu, zamanın oluşmasından önce var olduğum için. Bilincim hafif ve şimdi hava. Havanın ne zamanı ne mekânı var. Hava her şeyin var olacağı bir lamekân. Yazdığım her şey havanın müziği. Dünyanın oluşması. Yavaş yavaş olacak olan yakınlaşıyor. Hazır olan var. Gelecek ileride ve geride her iki tarafta da. Gelecek her zaman var olmuş ve olacak olan. Zaman ortadan kalksa bile mi? Sana yazdığım şey okumak için değil- var olmak için. Meleksi benliklerin trampetleri yankılanıyor zamansızlıkta. İlk çiçek havada açılıyor. Yeryüzü olan yer şekilleniyor. Geriye kalan hava işte, geriye kalan daimî bir değişimdeki yavaş bir yangın. ''Daimî'' sözcüğü yok mu yoksa, zamanda olmadığından? Ama patlama var. Ve benim varlığım da var olmaya başlıyor. Zaman başlıyor mu?    Bir anda fark ettim ki yaşamak için düzene ihtiyacı yok insanın, takip edilecek bir motifin kendisi de yok zaten: doğdum.
Sayfa 39
··
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.