Antoine Roquentin varolusunun farkında. Ona varoluş gerçeğini unutturacak, bir işi (parasal kaygı duymadigindan) , bir eşi, bir derdi yok. Tüm zamani İradesi dışında varolmanın, her an ölebilecek olmanın kaygısı ile geçiyor. Bütün bunlar onda bulantı şeklinde bedensellesiyor. Aynaya baktığında korkunç bir yüzle karşılaşması, dünyayı böyle görmesi de bundan. Ruh hali gözüne bir çeşit filtre oluyor.
İnsanın tarihin her döneminde varoluşsal kaygı yaşadığını biliyoruz.Kimi bu acı ve zorlu sorgulamaya dalmamak için maddeye ve güce sahip olma, beğenilme çabası gibi oyuncaklarla oyalaniyor. Kimi aradığı cevabı buluyor, kimi yolu hedeften mühim görüyor. Ancak şunu seziyorum ki, cevabı bulamamanin insanı cildirtmamasi için hiçbir sebep yok.
Kitap, ortalarına kadar okuma isteği uyandirmadi bende. Bir zaman sonra açıldı, sürükleyici olmaya başladı. Adete varoluscu 'varoluşçuluk böyle olur'u göstermek için yazılmış bir roman.
İyi okumalar