Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

168 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bir kitap okudum diyemem. Sanki yeniden görüşmüş de uzun uzun konuşmak üzere sözleşmiş gibi... sanki yazdıklarını bana anlatırmış gibi. Hayali bir masada, karşı karşıyayız. Ellerimde mektupları, mektup kağıdına basmayan yayınevlerine söylenerek tuttuğum Kafka'nın yazdığı mektuplardan bir demet var muhtemelen. Başlıyor oradan anlatmaya, önce bir mektup çıkarıyor ama kendisi okuyor. Aklıma imza günündeki o hali geliyor; parçalı bulutların ardından güneşe bakar gibi bakıyorum. Kulaklarım alabildiğine açık. "Okusak, dünyanın bütün uğraşlarını bir kenara itip okusak da her kitaba biraz geç kalırız, az biraz ya da birazdan belki biraz daha fazla."diyor. Ertelediğim her kitap için sitem dolu sözler bunlar. Kızmış belki biraz bana da. Okumamızdan şikayet eder gibi baktı sanki. Sadece okumayı değil elbette okumak kadar yazmayı da konuşuyoruz. Acemilikle ilgili söylediği sözleri hatırlatırken yine aynı hareketi yapıyor: gözlüklerini az biraz daha yukarı kaldırıyor. Bu hareket, yazdıkların böyle böyle büyür demek bir nevi. Masada kahve yok. Nar ve incirler var bu defa. Bilge Karasu'nun gazelini okurken sanki "çok içiyorsun, bırak artık." der gibi kasıtlı söz açmıyor kahveden. O kadar dışavurumcusun ama Balthus'tan haberin yok diyor bi anda bana, yüzüm kızarmış eminim bunu söylediğinde, Balthus ve Duras'ı anlatırken. Sonra aklıma kazıyacağımı bilerek bir metafizik resmi çıkarıp kucağıma bırakıyor. "window, cour de Rohani" yeniden başlıyoruz, hadi bakalım diyorum resme bakarken. Anılarını da anlatıyor. Her biri nasihat bana. "Bir gün şu yaşadığın günlerin anılara dönüşecek." diyor mesela. Bilmekle beraber, anları anılaştırma telaşı kapladı mı beni diye bir yokluyorum kendimi. Yok olan kütüphanesini konuşurken de ne kadar güçlü. Zihninin kendine oynadığı oyunlarla öyle eğleniyor ki. Sonra "Sen de zihnindekilere sahip çık!" deyiveriyor. Ara ara aklımı okuyor. Orada var olanları sayıyor bana. "O çok sevdiğin kitaplardan bunlar, sıkı sıkı tutun bunlara." diyor. "Unutmadığın her an kadar varsın; sonrası tekrarların tekrarı..." diye de ekliyor. Baba-kız sohbeti yapıyoruz. Nar ve incirler bitiyor. Tabaklar boş yeniden. Ayırt edemeyeceğim bir lezzetle aklıma takılacak yeni cümleler bırakıyor. Öyle ki, bunları melodili söylesen şarkı, türkü olur. Sonra kurduğu o cümlelerden bir harf iniyor masaya. O harfe tutunuyor, uçuyor masadan. "Unutma! Kelimelerin ruhu da vardır, onları yakaladıysan gerisi boş" bakışı atıyor. Kısa süre sonra görüşmek için sözleşiyoruz. Tutunup uçtuğu o harfe el sallıyorum, o da bana el sallıyor. Vedalaşmıyoruz, uğurluyoruz birbirimizi sadece. Siz de belki okuduğunuzda böyle olacaksınız ya da oldunuz. Hiç gidesim yok bu masadan, bir başka kitapla hiç konuşasım yok. Bunu kaldırıp rafa koyasım hiç yok. Belki sizin de öyle..
Harfler ve Notalar
Harfler ve NotalarHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20161,981 okunma
··
41 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Ayşegül Güray okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme olmuş kaleminize, yüreğinize sağlık :)
Melike okurunun profil resmi
Teşekkür ederim :) keyifli okumalar.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.