Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Oyunu, kadınların oy hakkı verilmesinden yana mı kullandın?" diye sordu Charmain. "Evet," dedim. Charmain çok şaşırdı ve bir çığlık kopardı. Şaşkınlığının nedeni, gençliğimde, ateşli bir demokrasi yanlısı olmama karşın, kadınlara oy hakkı verilmesine karşı oluşumdu. Daha sonraki hoşgörülü yıllarımda bunu, ister istemez kaçınılmaz toplumsal bir olay olarak kabul etmiştim. "Peki neden kadınların oy kullanması yönünde oy verdin?" diye sordu Charmian. Cevap verdim. Uzun uzun cevap verdim. Öfkeyle cevap verdim. .................................... "Kadınlar oy kullanma hakkı elde edince, İçki Yasağı lehine oy kullanacaklar," dedim. "John Barleycorn'un -yani içkinin (bundan sonra içki ve ayyaşlığı John Barleycorn olarak adlandıracağım)- tabutunun çivilerini karılar, kız kardeşler ve anneler çakacak..." "Ama ben senin John Barleycorn'un dostun olduğunu sanıyordum." diye sözümü kesti Charmian. "Dostuyum. Dostuydum. Dostu değilim. Hiçbir zaman da olmadım. O benimle birlikteyken ve ben onun dostu görünürken, aslında dostu değilim. O, gerçekleri açık sözlülükle söyleyendir. O, insanın tanrılarla dolaşırken yanına aldığı aziz bir yoldaştır. Aynı zamanda Burunsuz'la yani ölümle işbirliği içindedir. Çıplak gerçeğe ve ölüme giden yolu açar. İnsanın görüşünü berraklaştırır, bulanık rüyalar görmesine neden olur. Yaşamın düşmanıdır ve yaşam bilgeliğinin de ötesinde bir bilgelik hocasıdır. Eli kanlı bir katildir ve gençliği katleder.
Sayfa 15 - Bordo Siyah
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.