Büyücülüğü, tanrıtanımazlığı, insanları yoldan çıkarması, yalancılığı, yaptığı buzağı heykeline insanları ibadet ettirmesiyle tanınır. Firavunun bir kehanete inanarak bütün erkek çocukları öldürttüğü günlerde doğdu. Annesi onu bir mağarada sakladı. Cebrail seksen ay boyunca Sâmiriyi büyüttü. Ailesine Cebrail tarafından teslim edildiği için kavminin değer verdiği biri oldu. Sâmirî bir gün Musa’ dan, Cebrail’in ayağını bastığı toprak alınıp herhangi bir nesneye sürülürse, o nesnenin dile geleceğini işitmiş, Firavunun denizde boğulduğu gün Cebrail’in bastığı topraktan alıp saklamıştı. Hz. Musa Tanrı’ dan ayetler ve İlahî hükümler getirmek üzere otuz günlüğüne Tur Dağına gitmiş, kardeşi Harun’u da kendi yerine bırakmıştı. Musa verdiği otuz günlük süreyi kırk güne çıkarınca Sâmirî bunu fırsat bildi. Sakladığı topraktan buzağı biçiminde bir kalıp yaptı. Bunun üstüne odun koyarak ateş yaktı ve İsrailoğullarından herkesin bu ateşe bir altın dinar atmasını istedi. Kimse ateşin altında kalıp saklı olduğunu bilmeden ateşe para attı. Eriyen altınlarla kalıp dolunca ateş söndürüldü. Bir süre sonra Sâmirî küllerin arasından buzağı biçimli kalıbı çıkardı. Cebrail’in ayak bastığı toprak katıldığı için altın buzağı heykeli konuşmaya başladı. Sâmirî tam bu sırada devreye girerek “İsrailoğulları! İşte sizin Tanrınız budur. Buna tapın.” dedi. İnsanlar hayretler içinde kalarak buzağıya tapmaya başladılar. Harun’un bütün çabaları sonuçsuz kaldı. Kırkıncı gün dolduğunda Tur Dağından dönen Musa İsrailoğullarının yoldan çıktığım görünce kardeşini azarladı, Sâmirî’yi
cezalandırdı. İsrailoğulları ise kırk yıl boyunca çöllerde şaşkın şaşkın dolaştı
Sözlükten
Sayfa 279