Bazı kitaplar konunun, kurgunun ötesinde sadece duygusu için okunur. Ne anlattığını unutabiliriz ama ruhumuz hissettiği duyguyu unutmaz. İşte size ruhun ve duyguların ölümsüzlüğünün kanıtı. Bir insanı hiçliğe mahkum etmek işkencelerin en ağırıdır. Çeşitli işkence aletlerine gerek yoktur.Çok basit, görünürde izi olmayan ama derinlerde oyuklar açmış sarsıcı olan hiçlik. Ve bu hiçlik kelimelere nasıl dökülür, olmayan bir şey nasıl anlatılır? Düşünün bir sabah bilmediğiniz bir yerde, bilmediğiniz bir odada uyandınız. Dışarı çıkmak yasak, kimse yok, zaman geçireceğiniz ya da ortama adapte olmanızı sağlayacak hiçbir şey yok etrafınızda. Ne kadar kalacağınız belli değil ve her gün aynı boşluğa uyanıyorsunuz. Ne kadar dayanırsınız? Zweig, hayatı boyunca savaş karşıtı duruşunun sonucunda yenemediği kaygısı ya da dünyanın belki bu kadar vahşi olmasına dayanamadığı için yaşamına son verdi. Giderken de bu kitabı kucağımıza bıraktı. Öyle ki bir strateji oyunundan daha somut nasıl anlatılabilirdi şiddet ve savaşın yıkımları. O,bu oyuna öyle anlamlar yükler ki (12 ve 13. Sayfa) Dr.B'nin yaşadığı derin sarsıntıları hissederiz. Aslında anlatılan konu ya da kurgunun da pek önemi yok. Ağır psikolojik durumu öyle bir anlatmıştır ki hiç olmak nasıl hissettirirse öyle hissediyoruz. Oyun bitti! Tüm ihtimaller denendi Dr.B Ve dünya hala kirli Zweig.

SatrançStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020237,2bin okunma

·

5 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Melike