G: Ya annen?
KY: Onu da hiç sorma ağbey, yaşayan ölü oldu garibim. Her gün kabristana gidip ağıt yakıyor, kar yağdığında "Kuzum üşümesin, o çok üşür" diyerek mezarın üstündeki karları kürüyor.
G:Ne diyor ağıtlarında?
KY: Ne bileyim, çok şey söylüyor. Misal, diyor ki, "Benim oğlum can verirken/Çiçekler çığrışıp açtı."
··
13 görüntüleme
Türkiye edebiyatını ve insanını anlamak için, manilerini, ağıtlarını, türkükerini, efsane ve demelerini de çok iyi incelemek gerekir.
Evet, aslında devlet eliyle yapılmış o kadar çok şey varki yüzleşeceğimiz, seksenlerde yapılanları bizzat gördük, ülkemizde makesef demokrasi kültürü yok, insanınıza senelerce askeri vesayeti demokrasi, Kemalizm diye yutturmaya çalıştılar, kitapları yasakladıkar devrim türküleri dinleyenlere "dinsiz gominist" diye, başını örtene "yobaz şeriatçı" diye damgalayıp eziyet ettiler inançlarına bile karışıp yasaklar getirdiler ve sınuçta böyle bir iktidar geldi o da kendi baskı rejimini kurmaya çalışıyor, acı ve ironik. İnsanlık hiçbir zaman kötüye gitmedi, tarih açısından kısa dönüşler oldu ancak sonuçta hep akıl, bilim ve sevgi galip geldi, enseyi karartmayalım biz gene devrim türküleri söyleyip, özgürlüğü savunalım, nerede aman diyen mazlum varsa her kim olursa olsun, dinine, diline ve rengine bakmadan yanında olalım, bence insanlık bunu gerektirir.
Bana söz kalmamış, bu güzel yazının altına ne yazayım ki, iyi geceler efendim.
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.