Çocukluğunda okula giderken öğrendiği fabllar gibi onu etkilemiş ve sorununun kesinlikli bir imgesini yaratmıştı... Fablları okuduktan ve sınıftaki kıskancın, dedikoducunun, korkağın ya da yalancının suretlerini fabllarda gördükten sonra ne kadar rahatlamıştı! Ne büyük bir avunmaydı o! Boğaza saplanan balık kılçığını çıkarmak gibi bir şeydi.