Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

80 syf.
6/10 puan verdi
Bu inceleme yer yer SPOILER içerebilir arkadaşlar. Bilginiz olsun... Bir gün Fransız Şair Louis Aragon kuyuya bir taş atmış ve demiş ki; 'Cemile, dünyanın en güzel aşk hikayesidir.' O taş şimdilik kuyunun dibinde kalsın bir süre... O esnada ben size kısaca başka bir hikayeden bahsedeyim... Ben askerliğimi 2007 yılında kısa dönem olarak yaptım. Bölüğümde benim gibi kısa dönem askerlerle, henüz 19-20 yaşlarındaki uzun dönem askerler aynı koğuşu paylaşıyorduk. Başta bu iki grup pek birbirine ısınamasa da askerliğin doğal ortamında zamanla buzlar eridi, abi-kardeş gibi olduk. Bu kardeşlerimizin hepsi gözü pek, dayanıklı, kolay kolay yılmayan çocuklardı. Genç yaşlarına rağmen aralarında evli olan hatta çocuk sahibi olanlar vardı. Diğerlerinin de memlekette mutlaka bir sevgilisi olurdu. Gece olunca ve tüm işler bitince kendi köşelerine çekilirler, gizledikleri telefonları ortaya çıkarıp saatlerce sevdikleriyle konuşurlardı. Onların gün içinde aldığı tek nefes işte bu telefon konuşmalarıydı. Her türlü ağır işin, zorluğun altından kalkabilen çocukların hayata dair tek bir korkuları vardı; onlar askerdeyken sevgililerinin onları terk edeceği korkusu... Bakın bu konuda inanın bana en ufak bir mübalağa yapmıyorum. Alın savaşa götürün koşa koşa gelirler. Sabahtan akşama kadar yerden izmarit toplarlar, moloz taşırlar, duvar örerler, kilometrelerce koşarlar, sürünürler ama bana mısın demezler. Hassas oldukları, zayıf düştükleri tek konu budur! Nöbetçi olduğum bir gece tek tek koğuşları geziyordum. En son kendi koğuşuma geldi sıra. İçeri girdiğimde bir yatağın baş ucunda toplanmış bir kalabalık gördüm. Başta kavga çıktı sandım. Hızlıca kalabalığa doğru ilerledim ve kendime yol açtım. Gördüğüm manzara şuydu: yatağın ortasında bir asker hüngür hüngür ağlıyor. Yüzü gözü dağılmış, gözler kıpkırmızı... Meğerse arkadaşları da onu teselli etmeye gelmişler yanına... Olayın nedenini sordum, sevgilisi bunu terk etmiş; daha kötüsü başka biriyle birlikteymiş. Çok uzatmamak için olayın detaylarına girmiyorum. Daha sonradan kendisiyle uzun uzun konuştum... Eğer bunu yapmasaydım ciddi ciddi firar etme planları yapıyordu. Sonra yavaş yavaş toparladı ama ben ve diğer arkadaşlarım terhis olduğumuz güne kadar neredeyse başından ayrılmadık çocuğun... ------------------------- Gelin şimdi Aragon'un taş attığı kuyuya geri dönelim biz... 'Dünyanın en güzel aşk hikayesi'ni okumak için girdiğim bu kuyuda beni nedense Cemile ve Danyar'ın aşkı değil de, vatan mücadelesi için cephedeyken eşi tarafından aldatılan Sadık karşıladı... Çok romantik, duygusal bir adam değildi Sadık; hatta geleneklerine fazla bağlı ve biraz da kaba denilebilecek bir yapısı vardı. Her ne kadar yaşadığı bölgenin mektup geleneğine bağlı kalmak adına, yazdığı mektuplarda karısı Cemile'den çok söz edemese de yine de seviyordu onu. Çünkü birbirlerini severek evlenmişlerdi. En azından bana böyle söyledi Sadık ve şunu ilave etti sözlerine; Siz o kitapta o ikisinin büyük ve çok derin aşkını okudunuz ama şu işe bak; her ne olursa olsun, SADIK kalan sadece ben oldum... ------------------------ İşte böyle bir kitap Cemile... Kimine göre dünyanın en büyük aşk hikayesi, bana göreyse dramatik bir aldatma öyküsü... YASAK AŞK dedikleri bir şey var... Ben nedense bu yasak aşkların aşk tarafıyla değil de yasak tarafıyla ilgilenirim. Bu benim tercihimdir, benim dünyaya bakışımdır belki de. Kimine göre dar bir bakış olarak gözükebilir. Çünkü o aşkı anlatan öyle güzel cümleler, öyle tatlı türküler var ki, aşkın büyüsüne kapılıp gitmemek, o aşka kayıtsız kalmamak elde değil... Bütün bozkır bu büyük aşkın karşısında saygıyla eğiliyor, mor dağlar göz yaşı döküyor, yılkı atlar daha bir şevkle koşuyor... Eğer Seyit'in tuvaline resmettiği bu güzel tablo her şeyi görmezden gelmeye yetiyorsa kimseye lafım olmaz elbet... Ama o insanlar olur da birgün Sadık'ın düştüğü duruma düşerlerse, aynı güzellikte bir resim çizmelerini de beklerim peşinen... ------------------------- Büyük usta Cengiz Aytmatov'un çıraklık eserlerinden biri diyebiliriz Cemile için. Kronolojik olarak da böyle zaten... Diğer kitaplarını okuyanlar aradaki farkları kendileri de rahatlıkla keşfedebilirler. Biraz kısa biraz da yarım bırakılmış gibi geldi bana... Kitabın başında tek tek karakterleri tanıyoruz. Anne karakterine özellikle geniş yer verilmiş. Ancak sonra bu karakterler bir anda kaybolup gidiyor. Üç kişi kalıyor geriye. Aytmatov burada hızlıca aşk öyküsüne geçiş yapmak istemiş olabilir. Ancak ilk bölüm biraz daha uzun tutulabilirdi. En son bölüm de bana göre aceleye gelmiş. Danyar ve Cemile arasındaki aşkı biraz daha meşru kılmak için alelacele Sadık karakteri tek bir paragrafta sarhoş ve karısına değer vermeyen biri olarak gösterilmiş. Oysa biz Beyaz Gemi'deki Orazkul karakterini tanımış ve ondan nefret etmiş okurlar olarak Aytmatov'un karakter yaratmadaki ustalığını çok iyi biliyoruz... Nihayetinde, bir Aytmatov eserinden daha bu duygularla ayrılıyorum. Aragon'un attığı taşı kuyudan çıkardım çıkarmasına ama o taş açıkçası benim elimi yaktı biraz... Oysa ki ne kadar güzel, rengarenk, ışıl ışıl bir taştı... Herkese keyifli okumalar dilerim...
Cemile
CemileCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201932,4bin okunma
··2 alıntı·
15,6bin görüntüleme
Gül Kaplan okurunun profil resmi
Kitaptan daha uzun yorum olmuş 😂 okumadım
Levi okurunun profil resmi
Bu bir fikir kitabı değil. Kitap hakkındaki yorumlara katılmak zorunda olmadığınız gibi, kitabı yargılamak zorunda da değilsiniz. Cemile cephede uçuşan mermilerin altında yatan eşinin psikolojisini zerre düşünseydi belki böyle bi ihanet yapmazdı. Ama bence böyle kitapları anlamak gerek. Gerçekçi mi, bunlar yaşandı mı sizce gerçeek hayatta? Evet, yaşandı. Onun için kitaba 6 puan vermenin doğru olduğunu düşünmüyorum. Hikayenin anlatıcısının bu Cemile hakkındaki görüşüne de katılmıyorum. Ama kitap güzel yazılmış. Danyar'ın içsel dünyası güzel anlatılmış. O yaşadıkları dünyanın doğası güzel anlatılmış. Her ne kadar katılmasam da anlatıcı kendi aşk görüşünü de, sanat görüşünü de güzel anlatmış. Hatta şu dediğiniz Fransız şaire "en güzel aşk hikayesi" dedirtecek kadar güzel anlatmış derdini anlatıcı. Katılıyor muyum? Hayır. Sonuçta sadakat de kıymetlidir. Cemile'nin aşkı Sadık'ın aşkından büyük müydü yani? Sanmam. Ama bizim işim taraf tutmak değil. Bu kitaptaki ihaneti savunup 10 puan veren de, karşı çıkıp 6 puan veren de taraf tutmuştur. Bunun için okunmaz ki romanlar, hikayeler. Kurgu dışı kitaplar böyle okunur bence. Özetle güzel yazılmış bir kitap. Bence anlamak, hissetmek için çabalamalıyız, yargılamak için değil.
Necip G. okurunun profil resmi
Veli bey teşekkürler yorumunuz için. Yazdığım metin kitabı yargılamak mıdır, çok emin değilim… Kitabın bir fikir kitabı olmaması, içinde bir fikir olmadığı anlamına gelmez. Kurgusal metinler de bir fikri savunabilir. Sartre’ın Bulantı’sında veya Kafka’nın Dava’sında vs gerçekten bir fikir olmadığını mı düşünüyorsunuz? Öte yandan bir roman bir duyguyu, bir düşünceyi harekete geçirmeyecekse, üzerinde konuşup tartışmayacaksak neden okuyoruz? Sadece anlatımına güzel veya kötü demek için mi? Romanların yazım tekniği, anlatımı, dili, kurgusu, karakteri ayrı ayrı üzerinde konuşup tartışmaya açıktır. Çok iyi yazılmış bir roman kişisel bakış açısında kötü bir fikri savunabilir. Mesela siz varoluşçu yaklaşımı benimsemiyorsanız Camus veya Sartre’ın bir romanı size hitap etmeyebilir. Bunun tam tersi de olabilir. Aytmatov benim en değer verdiğim yazarlardan biri. Elveda Gülsarı kitabına yaptığım inceleme de tamamen fikir odaklı. Keza Toprak Ana’ya yazdıklarım da öyle. Hayranlığımı kelimelere dökmekte zorlandım resmen o incelemeleri yazarken… Cemile’de ise aşk hikayesini güçlü bulmadım ya da abartılı buldum diyelim. Bana göre bir ihanet hikayesiydi. Teknik olarak da yine bana göre boşluklar vardı kitapta. Bu yüzden nispeten düşük puan verdim. Özetle, okuma eylemine ve kurgusal eserlere tamamen farklı pencerelerden bakıyoruz. Her okurun farklı bir okur karakteri olduğu için gayet doğal bu durum tabii ki. Yorumunuz için tekrardn teşekkür eder, keyifli okumalar dilerim…
Geri13
32 öğeden 31 ile 32 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.