- Sevmiyor musun beni? dedi Ömer.
- Seviyorum. Ya da sevdiğimi sanıyorum. Ama sevmesem ne yapardın?
- Üzülürdüm herhalde.
Fazıla döndü, Ömer’in boynuna sarıldı. Yüzüne, gözlerine uzun uzun baktı.
- Senin canını acıtmak istiyorum.
- Niye?
- Bilmem. Beni korkutuyorsun. Seni seviyorum, hem de çok seviyorum. Ama artık sevmek istemiyorum, kaybetmekten korkmak istemiyorum. Seni sevdikçe canını acıtmak istiyorum.