Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

452 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Nedense çocuk denince masumiyet aklımıza gelir. Saf, temiz. Biz ebeveynler de, bi nevi melek olarak gördüğümüz çocuklarımızı günahsız olarak görürüz. Aslında masumiyetin temsili olarak gördüğümüz bu çocuklar, doğaları gereği hem iyi hem de kötü olarak dünyaya gelir. Yetiştirilme tarzından, çevrenin etkisi vs. gibi nedenlerden dolayı, içlerindeki iyilik ve kötülük yaşam biçiminlerine göre şekillenir ve kişi zamanla ya zalim olur ya da merhametli. Bazı ebeveynler de uslu ve terbiyeli çocuklar yetiştirmek istediklerinden onlara sabır gösteremeyip şiddet uygular. Bunu terbiye aracı olarak görseler de aslında çocuklarını şiddetle tanıştırdıklarının farkında değillerdir. İste bu kitap tam da bunları anlatıyor. Çocuklar cinayet işler mi? Suç kişisel midir? Çocukları suça iten nedenler nelerdir? Neden birilerini cezalandırmak isterler? Neden hep öfkeliler? gibi soruların cevaplarını veriyor. Kitapta geçmişle paralel ilerleyen bir yan öykü de var. Ana karakterimiz bir savunma avukatı ve cinayetle yargılanan on bir yaşında bir çocuğun davasını üstlenir. Bir yandan on bir yaşında bir çocuk cinayet işler mi sorusunun cevabını ararken, bir yandan da savunma avukatının çocukluğuna dair bazı anılarını okuyoruz. Aslında içerik olarak oldukça sıradan bir konu gibi görülse de, tam tersine psikolojik tahlillerin bol olduğu bir kitaptı ve biz büyüklere ders verir nitelikteydi. Kitabı ara ara bırakıp bazı satırlar arasında düşünme arzusu uyandırdı. Geçmişin derinliklerine kök salmış anılar ve sonrasında yaşanan pişmanlıklar. Tavsiyemdir.
Suçlu mu?
Suçlu mu?Lisa Ballantyne · Artemis Yayınları · 201867 okunma
·
228 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.