Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

335 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Şu dünyada yaşadığımız ortalama 70 yıl boyunca pek çok insan tanır, pek çok olaya şahit oluruz. Hangimize yaşadıklarına dair fikri sorulsa, yüksek ihtimalle çoğumuz roman gibi bir hayatımızın olduğundan dem vururuz. Her karşılaştığımız insan, yaşamımızın akışını iyi ya da kötü yeni bir rotaya yönlendirir, yeni bir dünyanın kapılarını aralar bize. Hasan Ali Toptaş'ın deyimiyle 'İnsanı insan eksiltir, nasıl çoğaltansa..." Kazancakis bizleri yaşadığımız çağın dur durak bilmeyen akışında çok sık göremeyeceğimiz biriyle tanıştırır: Yaşadığı kötü olaylardan derin bir şekilde etkilenen ve hayat felsefesini çok farklı bir boyuta taşıyan, deyim yerindeyse feleğin çemberinden geçmiş, ruhunu da bedenini de kuş misali özgür bırakan Zorba... Hayatta hemen hemen hiçbir şeyi ciddiye almaz Zorba. Her şeyi bir oyundan ibaretmişçesine yaşar. Canı ister bir anda kalkıp sevincinden oynar, şarkı söyler, etrafına neşe saçar. Anı yaşar, geçmişi ve geleceği düşünmez, içinde bulunduğu saniyeleri mutlu geçirmeye bakar. Unutmadan söyleyelim kadınları da pek sever. Hem kızar onlara hem de her fırsatta naif varlıklar olduklarını hatırlar ve hatırlatır, gönüllerini hoş tutmaya çalışır. Anlayacağınız deli dolu, hayatı her anıyla yaşamayı seven, çapkın, her limanda sevgilisi olan türden bir adamdır. Zorba ne derece sınırları olmayan bir adamsa Patron da o derece kalıplara sığınan, entelektüel, kitapkurdu biridir. Her adımını düşünerek atar, mantık sınırları dışına çıkmaz ve duygularını her fırsatta bastırır. İşte hayat bu iki zıt karakteri günün birinde biraraya getirir ve iki farklı dünyanın etkileşimini görmemize olanak sağlar. Eseri okurken kendimi hangi kategoriye koymam gerektiğini sorguladım sürekli. Acaba bizler birer Zorba olabiliyor muyuz, yoksa Patron olmaktan öteye geçemiyor muyuz diye düşündüm. Sanırım yaşadığımız süre boyunca pek az Zorba'lık yapıp anı yaşıyor, içimizden geldiği gibi davranıyoruz. Çoğunlukla ise Patron misali kendi kendimizi esir ediyoruz bazı şeylere. Kitapta yer alan karakterlerin temsil ettiği olguları beğenmekle birlikte, bu karakterler için biçilen olay örgüsü beni çok fazla etkilemedi. İki karakteri birbirinden net bir çizgiyle ayırmak adına anlatılan kimi olaylar isabetliydi fakat eserde yer almasına pek de gerek olmayan kısımlar da mevcuttu. Bu kısımları okurken sıkılmadan edemedim. Bunun yanı sıra Zorba'nın hem Patron'a hem de bizlere insanın doğasına yönelik verdiği evrensel mesajlar gayet güzeldi. Kitabı bitirir bitirmez Mihalis Kakogiannis yönetmenliğindeki 1970 yapımı Zorba filmini de izleyip karşılaştırma yapmak istedim. Filmin siyah-beyaz olması böylesi bir filme yakışmasa da genel olarak kaliteli bir yapımdı. Kitabı motamot ekrana aktarmaktansa meselenin özünü vermek adına izleyiciyi usandırmayan sahnelere yer verilmesi güzel bir yöndü. Film mi kitap mı derseniz seçim yapamam sanırım. İyisi mi kitabı okuyun, üstüne de bir güzel filmi izleyin derim. Bu arada unutmadan, anı yaşayın, keşfedin ve Zorba misali her daim küçük şeylerle mutlu olabilmeyi deneyin! :)
Zorba
ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 202015,9bin okunma
··
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.