Huzursuzbacak hikayesinde, Anadolu'nun kan tükürüp kızılcık şerbeti içtiğini, neden sosyal patlama olmadığını anlatıyor. Devletin bu asil millete layık olması gerektiğini ifade ederken, memlekette okumuş adamların yaraya merhem olacakken yarayı daha fazla kanattığını söyler. Kendisi o adamlardan olmak istemez. Okumuş memleketine dönmüş bir adam olarak yaraya merhem olma isteğiyle döner durur. Geleneğin muhafazası, iktisat, ekonomi olduğu kadar bu kitapta avm istilası altındaki beyinler için 'edebiyat ne işe yarar?' sorusuna cevapda vermiştir. En sonunda yapacak bir iş bulur kendine. Doğaya teslim olmuş ve çiftliğinde yaşamaya başlamıştır. Bir kitap yazacak ve gidip denize atacaktır.