Yazınızın bir kısmını okuyup cevap vermek istedim, diğer kısmını okursam yazmak istediklerimi unutacaktım :) Öncelikle Mustafa Kutlu hayranı bir okurum. Daha önce ben de sizin gibi hikâye sevmezdim, fakat bana hikayeleri Mustafa Kutlu sevdirdi. Çünkü Kutlu genelde hikaye gibi yazmaz. Düşsel kurguya gitmez, daha çok gözlemsel kurgu üzerinden yazat kitaplarını. Şöyle ki, onun kitaplarını okurken kendinizi yazarla sohbet ediyor bulursunuz :) Daha sonra okur musunuz bilmiyorum fakat tüm kitaplarını tavsiye edebilirim.
Gelelim 124 sayfanın 6 günde bitmesine :) Bence gayet güzel bir zaman dilimi. Çoğu kitapsever kitaba zaman ayırmaz, okur ve geçerler. Kitapla ilgili bir soru sorduğunda çoğu kimse hatırlamadığını ifade eder, bu da kitabı özüne inerek okumadığını gösterir. Yani amaç o kitabı okuyup bitirmektir. Fakat burada bence siz doğru olanı yapmışsınız. Ama sıkılarak ama severek... Ben 50 sayfalık bir kitabı dahi 3 günde okuyorum. Neden? Çünkü o kitabi özümsemeliyim. Çünkü o kitap 2 3 günde oluşmadı, çünkü o kitap binbir emekle yazıldı. Ve yine bence bir kitaba kısa bir süre ayıranlar, kitaba emek vermiyorlar, bu benim düşüncem. Şimdi kaldığım yerden okumaya devam ediyorum :) Cevap verilecek bir yer olursa yine yazarım:)