Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Kadın doğmanın büyük bir bahtsızlık olduğunu düşünen annemle aynı görüşte değilim. Annem, çok mutsuz olduğu anlarda içini çeker, “Ah, keşke erkek olsaydım,” der. Biliyorum, erkekler tarafından, erkekler için düzenlenmiş bir dünya bizimkisi. Diktatörlükleri öylesine eski ki, dilleri bile etkisi altına almış. Kadın ve erkek demek için erkek, kız çocuk ve erkek çocuk demek için, erkek çocuk, kız ve erkek evlat diyebilmek için erkek evlat deniyor ve öldürülen kadın da olsa, erkek de, cinayet sözcüğü eril halde kullanılıyor. Erkeklerin yaşamı açıklamak için uydurdukları efsanelerde ilk yaratık bir kadın değil: Âdem adında bir erkek. Havva sonradan geliyor, ona zevk vermek ve başına işler açmak için. Kiliseleri süsleyen resimlerde Tanrı ak sakallı, yaşlı bir adam olarak gösteriliyor, hiçbir zaman ak saçlı bir kadın olarak değil. Tüm yiğitler erkek: Ateşi bulan Prometheus’tan uçmaya kalkan İkaros’a, Tanrı’nın ve Kutsal Ruh’un oğlu olarak nitelenen İsa’ya değin: Sanki onu doğuran kadın bir kuluçka makinesi ya da bir sütnineymiş gibi. Ama işte, belki de salt bu nedenlerle, kadın olmak çok harika bir şey. Nasıl da cesaret isteyen bir serüven! Hiçbir zaman sıkıcı olmayan bir meydan okuma!
Sayfa 16 - CanKitabı okudu
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.