Kitap genel itibariyle Kürtler ve Osmanlı ilişkileri ve Türkiye kuruluşundan sonraki dönemde olan ilişkileri ve milliyetçilik ekseninde incelenmiş. Söylemekte yarar var 'Kültürel milliyetçilik' ve 'vatandaşlığa dayalı milliyetçilik gibi kavramların arkasına saklanarak yapılan uygulamalar görülmemiş. Yazar daha çok bu uygulamaları olağan ve normal olarak görmüş. Eleşirilmesi gereken diğer nokta Cumhuriyet döneminde görülen Kürtleri kaba, eşkiyalık yapan anlayışla görmesi ve ıslah edilmesi gereken, aynı zamanda dönemin sosyolojisini, sosyo ekonomik gerçeklik göz ardı edilmiş. Daha çok yapılanları bir zorunluluk ve meşrulaştırma ekseninde görmüştür.