İnsan olarak insana ne çok dar ediyoruz yaşamı, ne çok umursuyoruz rengini, dilini, dinini. Ne çok sığıntı gibi hissettiyoruz bizden olmayana ve en çok bize kendini.
Ne çok bulamıyoruz yerimizi yurdumuzu, dolaşıp duruyoruz yedi kollu bir şamdan peşinde "kutsal" diye. Ne çok yaralıyoruz kendimizi, ne çok anlam yüklüyoruz.
Ne çok ölmek bilmiyoruz görevler edinip kendimize, ne çok huzurdan uzak cebelleşiyoruz yaşam içinde.
İlk kez bir masal okudum yazardan, çok da başarılıydı bence bu konuda. Kendi dolaşıp duran peşinde de koca bir topluluğu sersefil oradan oraya dolaştıran yedi kollu bir şamdanın masalı bu.
[Minik Spoiler]
Yahudiler için çok çok önemli olan Menora şehirleri her yağmalandığında haydutların hazinesine katılıyor ve dere tepe aşıyor ancak kimsenin elinde kalmıyor, durmaksızın dolaşan bu şamdanı en son bir gece uykusundan dedesi tarafından uyandırılan Benjamin görüyor, son yolculuğuna çıkmadan önce. Şamdanı son gören kişi olarak neredeyse peygamber ilan ediliyor Benjamin Yahudiler tarafından. Ardından 88 yıl boyunca başka ellerde duruyor şamdan, Benjamin yaşlanıyor üzerinde koca bir yükle. Ölmek istiyor, ölemiyor. Ve sonunda bir kolu son kez şamdanı elinde tutabilmek uğruna vandalın sırtına atladığından kırık, yollara düşüyor imparatordan kendilerine ait olanı istemek için.
Kitap boyunca çok mu anlam yükleniyor diye düşündüm eşyalara, kendimizce görünmeze inanmak için işaretlere takılıp kalıyor muyuz diye. Yahudiler diğer milletler tarafından ne yaşamak zorunda bırakılmış olursa olsun, en büyük eziyeti kendilerine yapıyorlar. Yeri yurdu belli olmayan bir şamdanın peşinde yersiz yurtsuz kalarak.
Şamdanın sonunda yerini bulduğu sıralarda kullanılan şu cümle "çünkü insanların ihtiraslarından bu dünyada yalnızca ölüler kurtulurdu." her şeyi yerine oturttu benim için.
Yaşam yaşayan için bunca kaosken, ölen için ne gereksiz.
Anlatım açısından zor ve detay bir kitap değil hatta bir yolculuk süresince bitirilebilir ama düşüncelere (özellikle insanların kendilerine biçtikleri anlam ve seçtikleri yollar hakkında) bol dalan biriyseniz epey oyalanabilirsiniz.
Keyifli okumalar!
Soru: Şamdanın "Yanan Çalı"yı temsil ettiğini okudum, bilginiz varsa benimle paylaşır mısınız?