"Yalnız bir şey anlamıştım ki ben çok bedbahttım. O gece de yatakta bunu kuvvetle hissettim. Gözlerim doluyordu. Meçhul ümitlerle inanmadığım an, beni kurtaracak şeyin ne olduğunu bilmek istiyorum. Ümit etmek bile az. Emin olmak ihtiyacı. Yalancı istikbalin şüpheli vaatlerine değil, teminatına ve senedine ihtiyacım var. Halbuki o vaat bile yetmiyor ve kendisine beni nasıl karşılayacağını sorduğum vakit, korkunç bir dilsizlikle susuyor. Uyuyamıyorum. "