Ezra Pound... İsmini pek bilmiyoruzdur. Ancak bir o kadar kıymetli Amerikalı bir şair. Amerika ile pek barışık olamamış. İtalya'ya yerleşen şair, Faşizmin savunucusu olmuş. Mussolini'yi desteklemiş. O katledilince de Amerikan askeri güçleri tarafından yakalanıp öldürülme tehlikesine karşı, dostu Hemingway tarafından yapılan tavsiye üzerine kendini deliliğe vurup, tımarhaneye kapattırmış. 13 yıl sonra yoğun desteklerle serbest bırakılmış.
Hayatından aktarılacak en önemli şey ise, hatta şaşırtıcı olan; dostları.
Dostlarına yön vermiş olan şair, bu kişilerin eserlerini desteklemiş. Kim mi onlar? Buyrun:
William Carlos Williams, T.S.Eliot, Robert Frost, Ernest Hemingway, James Joyce ve Richard Aldinton.
Ayrıca şair İmgecilik Akımını kuran kişidir. Gelelim asıl mevzuya yani kitabımıza;
" Raylarda süzülen tren ile
O gidiyordu yoluna heyecanla
Kahvesi yine elindeydi
Bir elinde de kitabı
Dışarıda kar vardı bembeyaz
Senle diyordu buluşmaya az kaldı
Vuslata az kaldı...
Kulaklık takılı kulağında
Hafif sakin müzik eşliğinde
Yazmaya devam ediyordu
Okurken bir yandan da kitabı.
Derken son istasyona gelindi
Ve yolculuk bitti.
Koşa koşa sana doğru geliyor
Sen de ona doğru.
Sarıldınız ilk önce,
Gözde iki damla gözyaşı..."
Daha bunu devam ettirebilirim ama yeterli. İşte bu benim yazmaya çalıştığım bu saçma şiir tadına yakındı şiirleri. Tabiki onun kadar başarılı değil benimki, sadece örneklendirme. Saçma olan da kesinlikle onun şiirleri değil yanlış anlaşılmasın.
Yazarla ilgili son ekleyeceğim şey ise ; Japon ve Çin şiirlerinden etkilenmiş olması.
Okuyacak olan dostlarıma keyifli şiirler diliyorum.:)