Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

496 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Hikaye 26. yüzyılda geçen siberpunk bir polisiye. İnsanlar BM'nin kontrolü altında farklı gezegenlerde yaşam kurmuş, teknoloji inanılmaz gelişmiş; hatta o kadar gelişmiş ki insanlar bir nevi ölümsüzlüğü bulmuş. Bilinçlerini bir bellekte saklayıp o bedene bir şey olduğunda farklı bir bedende -kılıfta- yaşamlarını devam ettiriyorlar. Buna karşı çıkan, insanların kendileri Tanrı yerine koymamaları gerektiğini söyleyen Katolikler de var. Kılıfların kendine özgü özellikleri oluyor. Örneğin kas hafızası ya da nikotin bağımlılığı gibi. Siz sigara içmeseniz de içinde bulunduğunuz kılıf bir sigara bağımlısına aitse siz de sigara içme ihtiyacı hissediyorsunuz. Bir suç işlediğinizde belleğiniz depoda saklanıyor; suçun türüne göre bu hapis 200 yılı bile geçebilir. Kahramanımız Takeshi Kovacs, Laurens Bancroft adında çok önemli birinin cinayetini çözmek için bizzat Laurens Bancroft tarafından tutulmuştur. Birisi Bancroft'u öldürmüş ve tabiki belleği depolandığı için yeni bir kılıfla hayatına devam etmiş ama yine de kendini kimin öldürdüğünü bilmek ister. Belleği 48 saatte bir depolandığı için de son saatlerini hatırlamaz. Kovacs, Bay City'nin arka sokaklarında bu cinayetin izini sürer. Açıkçası kitap bende hayalkırıklığı yarattı. Kesinlikle kötü bir kitap değildi ama fazla abartıldığını düşünüyorum. Ya da ben kitabın içine giremediğim için bir okuma zevki alamadım. Bunun sebebi de duygu eksikliğiydi. Ne üzülmem gereken yerde üzüldüm ne de gerilmem gereken yerde gerildim. Hatta belli zaman sonra merak duygumun bile kaybolduğunu söyleyebilirim; bu yüzden kitabı bitirmem bu kadar uzun sürdü. Yazarın kurguladığı dünyayı da tam kavrayamadım. Kitap bittiğinde olayı anlamıştım ama bazı diyaloglarda 'bunlar neden bahsediyor' dedim. Bu hem yazarın yeterli betimleme yapmamasından - aynı şey duygular için de geçerli- hem de kurgunun içine bu yeni dünyanın kurallarını tam yedirememesinden kaynaklı. Sürekli bir olay, oradan oraya yolculuklar, ortalarda dönen twistler bunlara yer bırakmamıştı zaten. Belli bir yerden sonra da bunlar beni kitaptan soğuttu.
Değiştirilmiş Karbon
Değiştirilmiş KarbonRichard K. Morgan · İthaki Yayınları · 20181,177 okunma
··
879 görüntüleme
Umutcan Dinç okurunun profil resmi
Muazzam inceleme aynen böyle bir kitap.
Şeyda Ocak okurunun profil resmi
Kesinlikle katılıyorum. Demek tek değilmişim.:/
Özlem| E'lir okurunun profil resmi
Büyük bir beklentiyle başlamıştım ama büyük bir hüsranla bitirdim.
Kasım Esmersoy okurunun profil resmi
Çok güzel özetlemişsiniz tebrikler. Dizisi kitaptan çok daha iyi bir yapım olmuş ama. Tavsiye ederim.
Özlem| E'lir okurunun profil resmi
Bakacağım, aklımda ama sürekli erteliyorum. Kitabın yarattığı hayalkırıklığını hâlâ aşamamışım.
Şeyda Ocak okurunun profil resmi
Umarım ikinci kitap daha iyi yazılmış . Teşekkür ederim ❤️
Yasemin okurunun profil resmi
Her kelimesine katılıyorum. Aslında güzel bir konusu var ama anlatım dili iyi değil. Bazı yerleri gram anlamadım, en sonunda dayanamayıp yarım bıraktım.
Astrofizikçi okurunun profil resmi
Bir kitaba inceleme yazman önce diğer incelemeleri ufak da olsa etkilenmemek için okumuyorum. Az önce kendi incelememi yazdım geldim, neredeyse aynı fikirleri paylaşıyoruz:)
ecitah okurunun profil resmi
Dizisini izlediniz mi? :)
Özlem| E'lir okurunun profil resmi
Hayır izlemedim. Kitabı okumamın sebebi diziyle karşılaştırmaktı, önce kitabını okuyayım dedim ama hevesim kalmadı sonra:)
3 sonraki yanıtı göster
Damla Güneş okurunun profil resmi
Bence böyle hissettirmesinde çevirinin kötülüğünün hakikaten büyük payı var.
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.