Akademik hırsızlık Türkiyenin intihal tablosu
Boğaziçi Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, yüksek lisans ve doktora tezlerinin yüzde 34’ünde “ağır intihal” yani bilimsel hırsızlık yapıldığını ortaya koydu. Vakıf üniversitelerinde intihal oranı yüzde 46 seviyesine çıkarken kamu üniversitelerinde bu oran yüzde 31 oldu. Bilimsel çalışmaların “orjinal” olup olmadığını gösteren benzerlik
··
13 görüntüleme
İnsanlar bu konuda ne kadar cesur hayret ediyorum.Yıllar önce Türkiye'de Süryanice bilen tek akademisyen olan Prof.Dr. Mehmet Çelik'in yazdığı "Bizans'ta Din-Devlet İlişkileri" adlı tez içeriğiyle hiç oynanmadan,noktası virgülü bile değiştirilmeden Uludağ Üniversitesi'nde eğitim gören biri tarafından "IV-XV YY'da Doğu Roma Devletinde Din Devlet İlişkileri" adı ile YÖK'e sunulmuştu. Bu nasıl bir cesarettir,nasıl bir utanmazlıktır hayret etmiştim.Ama durum değişmedi hatta her geçen gün daha da kötüye gidiyor.Hatta yazık ki bazı hocalar öğrenciyi intihale teşvik ediyorlar.Eğitimin kalitesi ayaklar altında.
Maalesef ki bütün eğitim kurumlarında bir eksiklik var
1 sonraki yanıtı göster
Tuhaf bir anımı anlatayım.200 sayfa kadarlık eski bir hatırat yani arşiv belgesi yerel tarih araştırmalarında çeşitli kişiler tarafından yazılan kitap ve makalelerde yıllarca kaynak olarak gösterilmişti.Aynı belge banada lazım oldu.Ancak arşive gittiğimde nasıl olsa yıllardır kaynak olarak kullanıyorlar mutlaka tanıdıklarımdan birinde vardır diyerek o belgeyi es geçerek Ankara'dan geri döndüm.Bu belgeyi eserlerinde kaynak olarak gösteren kişilerden hangisine sorsam kem küm ederek ellerinde olmadığını söylediler.İnanın ki içlerinde profesör olan dahi vardı.Sonra onca işim gücüm arasında tekrar Ankara'ya gidip belgeyi almak zorunda kaldım.Döndüğümde o kişilerin her biri birbirlerinden gizli beni arayarak kendilerine de belgelerin kopyalarını göndermemi istediler.Yani kısaca olay şu ki ben belgeyi alıp gelene kadar bu hatıratın tamamı kimsede bulunmuyormuş ve herkes onun bunun eserinden bölük pörçük görüp kaynak olarak kullanıyorlarmış.
Parayla tez yazdıranlar mı dersiniz kopyala yapıştırla yazan mı dersiniz 30 sayfalık tezle kendini Nirvana'da gören mi dersiniz... Ben çok şey gördüm bu süreçte. Allah ıslah etsin diyecek bir şey bulamıyorum.
Tez onay aşamasında, akademisyenlerin titiz davranması gerekiyor. Bir hocamız bazı programlarla intihallerin anlaşılabildiğini söylemişti - bahsedilen program da olabilir-.
Onun dışında sırf yapmış olmak için birşeylerin yapıldığı bir dünyada yaşıyoruz, öncelikle bunu aşmamız gerekiyor. "Yapacağım tez-doktora çalışması, bildiri, makale.. vs. nasıl bir fayda sağlayacak, hangi sorunu irdeleyecek?" diye düşünmek yerine "Şurada burada kıdem kazanırım, maaşım artar."diye düşünerek bu işe girişiliyorsa zaten amaç baştan sakat oluyor.
Bir de "Bilimsel Araştırma Teknikleri ve Yayın Etiği" adlı ders veya muadilleri tez yazımına başlamadan önce koşullu zorunlu ders olarak belirlenmeli, zira intihalin ne olduğunu nasıl etik olmayan bir durum olduğunu bilmeden de bu hataları yapanlar oluyor.
Evet kesinlikle bilgilendirme ve bilinçlendirme olması gerekir bu tarz hasas konularda
:/ vah benim ülkem vah. İşte öğretim üyesi alırken bile torpil yapan insanlarımız oldukça ve liyakat ın ne demek olduğunu idrak etmedikçe ve ve ve bu bizlerdeki eğitim bilinci değişmedikçe bu oranlar yüzde yüze doğru yüzer. :/
Kesinlikle öyle ve sanırsam sayfadaki eğitimli okuyan hiç arkadaşların hic dikkatini çekmedi bu tarz hasas bi konu
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.