Ortaçağın sonlarına doğru feodalite yavaş yavaş etkisini kaybetmişti. Yeniçağ ile birlikte coğrafi keşifler sonucu Avrupa’da başlayan sömürgecilik hareketleri feodal yapıyı daha da zayıflatmış feodalite yerini yeni bir ekonomik sistem olan Kapitalizm’e bırakmıştır. Kapitalizm ise topluma burjuvazi ve işçi sınıfı olarak bilinen yeni iki sınıfı beraberinde getirmişti, üretime ve sermaye birikimine dayalı olan bu yeni sistemde burjuvazinin Kapitalizmi kendi çıkarlarına göre kullanması alt sınıfların burjuvazi karşısında ezilmesine neden olmuş ve toplumda bireyler arasında yaşam kalitesi anlamında uçurumun giderek büyümesine neden olmuştur. İşte tam da bu noktada düşünürler arasında ütopik kuramlar ortaya atılmış içinde bulundukları kapitalist sistemin devamı ve bu sisteme karşı insanların mutluluğa nasıl erişebilecekleri konusunda eserler yazılmıştır. Bu eserlerin en bilinenleri Thomas More’un Ütopyası ve Tomasso Campenalla’nın Güneş Ülkesi kitaplarıdır.