Hatta tekerleme için uydurduğu bir ezgiyi mırıldanmaya bile başlamıştı:
‘Portakal der, limon der St. Clement’in çanları
Bana üç farthing borcun var, diye…’
Birden buz kesdi. On metre öteden, mavi tulumlar içinde birisi ona doğru geliyordu. Bu, Roman Dairesindeki kızdı, şu siyah saçlı kız. Çevre karanlıktı, ama tanımakta güçlük çekmedi. Kız doğrudan yüzüne baktı ve sonra görmemiş gibi yoluna devam etti.