O an içimdeki bu donuklașma sürecinin ne kadar ilerlemiş olduğunu birden görüverdim.Hiçbir yere tutunmadan, hiçbir yerde köklenmeden akarsuyun üzerinde kayar gibi yaşıyordum ve bu soğuklukta ölü, cesedimsi bir yan olduğunu birden görüverdim. Gerçi henüz çürümenin kötü kokan soluğu hissedilmiyordu, ama umarsız bir donukluk, acımasız soğuk bir duygusuzluk yerleşmiş, yani bedensel anlamda gerçek ölümün ve çürümenin dışarıdan da görüldüğü aşamanın eşiğine gelmiştim.