"Geriye doğru bakmak!.. Geçmişi sorgulamak. Ömür denen o takvim cetvelinde tefekkür eyleyip, ne yaptım, nerede yanlış yaptım diye felekle yüzleşmek; bizim İttihatçı zümresinin adetlerinden değildir. Öyle ya hayatta iki tür adam vardır: Kimi bu dünyaya almak, kimi vermek için gelir. Biz, Hayriye ile vermek için gelenlerdendik. Bir film şeridi gibi geçti tercüme-i hâlim belleğimden. Edirne'de postanede başlayan bir kader çizgisi, 1908 inkılabı ile beni Osmanlı Türkiye'sinin siyasi hayatının odağına yerleştirivermişti. Devrimler, karşı devrimler, savaşlar derken ani bir baskınla el koymuştuk Babıâli'nin yazgısına. Cihan Savaşı'nda Hasta Adamı ayakta tutmak için az çırpınmamıştık. Ya şimdi?"
Sayfa 18 - Babıali Kültür Yayıncılığı, 2012.Kitabı okudu
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.