Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

52 syf.
10/10 puan verdi
·
6 saatte okudu
Victoire, Şubat ayının bir sabahı, önceki akşamdan hiç birşey anımsamadan uyandı ve Felix'in yanıbaşında ölmüş olduğunu görünce, valizini hazırladı, bankaya uğradı, ardından bir taksiye atlayıp Montparnasse Garı'na yollandı. Burası, La Sibylle'ın Horacio ile gezdiği yerler değil mi? "Hava soğuktu, bütün kir pas kıyıya köşeye sinmişti, tertemizdi hava; kavşakları genişletecek, heykelleri felç edecek denli soğuktu". Oradan uzaklara, başka şehirlere, başka insanların parasız, çulsuz, ihanet ve hayatta kalma arzusu dolu yaşamlarına doğru devam etti Victoire, çünkü katil olduğunu düşüneceklerinden emindi, ama hatırlamıyordu da bir yandan, tek bildiği değişen mekânlar, değişen isimleri ve bir mekâna dönüşen insanlardı; yatağına giren ve ona dokunan, ya da parasını çalan, yoksullaşıp parasız kaldıkça, çirkinleştikçe, önce bisikleti kendisinden çalınınca ve sonra hırsızlığa alışıp o da çaldıkça ve çaldıkları kendisinden çalınırken Victoire, bir katil olmama arzusuyla kasabadan kasabaya ve şehirden şehire giderken, tanıdığı her insanda, her otostopta, her hırsızlıkta yeni bir mekân, bir kader çentiği ile biraz daha böyle kararmış ve hepsi birbirinden daha aşağı giden merdivenleri ağır ağır inerek Victorie, önceki Echenoz eserlerinden çok daha koyu, çok daha iyi, 1914'teki Anthime'nin sağ kolunu alıp götüren o top mermisinin sesini duyarak, ve havada yürüdüğü o yolu izleyerek, hayatının darmadağın oluşunun bütün seslerini, yani yıkılırken çıkan bütün o gürültünün, o tozun kirin dumanın arasında, edebiyatın kanı gibi akan bir kalemle yazılarak unutulmaz bir karaktere dönüşüyor; çünkü inanılmaz güzellikte bir üslûpla anlatıyor Echenoz Victoire'ı, onu anlatıyor ve kalemi muazzam bir kıvraklıkla döküyor kağıtlara, mekân mekân ve diğer bazı öykülerindeki gibi gidip duran ya da 1914'te olduğu gibi, gönderilen bu karakterler hayata ve kaderlerine itirazsız, ona bir isim veya lakap takmaksızın, usulca, itaatle, yine de karışıp kaybolup dağılıp giderek yaşıyorlar. Trajedileri trajik şeyler yaşadıklarını bilmemeleri, bir türlü anlamamaları, ya da bunu umursamamaları veya bunu kavrayamamaları belki de ama, başlarına gelen de bu, bir kozmik şaka gibi, ama kötü bir şaka ve gülünmesi lâzım ama bunu yaşayan bizleriz. Trajedimizle kendi içimize bükülürken kesik, yamru yumru dallar, kollar çıkaran bodur bir ağacız, komik olması istenmiş bir denizaltıyız, yıkılması beklenmeyen devasa bir köprünün ayağıyız. Ya da bizler bir savaşa hemen geri dönecek gözüyle gönderilmiş, kaderi parçalanmak, dağılmak olan, ya da koca bir top mermisinin sağ kolunu kopup götürdüğü ama bize selam verenlere hayalet elimizle selam veren bir askeriz.. Kozmik bir şaka olarak hayat ve kozmik bir şakacı olarak, Tanrı. Ya da sadece kozmik bir şaka. Şakalar. Bu muazzam edebiyat eserini herkese öneriyorum. Mutlaka. *** Federico Albanese - Carousel # 3 youtube.com/watch?v=w39Yuj4...
Bir Yıl
Bir YılJean Echenoz · Helikopter Yayınları · 2012129 okunma
·
35 görüntüleme
Yamtar okurunun profil resmi
Güzel bir inceleme, parça da dinginlik verici şekilde güzel.
Cem okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Yasin :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.