Laurence ise kendini bir sandalyeye atıyor ya da yavaş adımlarla odanın içinde geziniyordu. Mobilyalara sürtündükçe hışırdayan mavi ipek elbisesini sürüklüyordu. Bu paçavra yağdan sapsarı olmuş, dikiş yerlerinden yırtılmış ve kıvrımları eskimişti. Başka giyecek bir şeyi olmadığı için sabah onu giymiş, bu sefil odanın içinde geziniyordu.