Dahilikle delilik arasında olduğunu düşündüğüm yazar, erilleri tamamlanmamış bir X krozomu nedeniyle noksan ve duygusal sakatlar olarak
tanımlıyor. Feminizme biyolojik açıdan yaklaşmasıyla ve aile, toplum, cinsellik, iş hayatı, para konularına çok farklı açılardan bakışıyla okuduğum en ilginç ve yerinde tespitleri olan radikal ve ütopik bir manifesto. Esprili ve sert bir dille dünyanın tamamen dişiler tarafından denetlenmesi ve erillerin üremesinin son
bulması gerektiğini anlatıyor. “Harika kadınlar neden sıkıcı erillerin hızına ayak uydurmak zorunda?” derken haksız mı sizce?;)