"Omzuyla bana dokundu, daha yakınlaştı ve bir olduk, ondan bana akıyor ve böyle olması gerektiğini anlıyorum. Her bir sinirimle, her bir kılımla, kalbimin acıtıncaya kadar her tatlı vuruşuyla bunu biliyorum. Ve bu "gerekli" olana boyun eğmek ne büyük bir mutluluk. Belki de bir demir parçası da kaçınılmaz, şaşmaz yasaya boyun eğerek mıknatısa böylesine mutlu bir şekilde yapışmaktadır. Yukarıya atılan bir taş bir saniye duraksadıktan sonra hızla aşağıya, toprağa düşer. İnsan da can çekiştikten sonra son nefesini alıp öldüğünde böyle mutludur."