Bir keresinde, pratisyen
hekim olarak çalışan yaşlı birisi yaşadığı ağır depresyon nedeniyle
bana geldi, iki yıl önce ölen ve her şeyden çok sevdiği karısını
kaybetmeye alışamamıştı. Ona nasıl yardım edebilirdim? Ona
ne söyleyebilirdim? Bir şey söylemekten kaçındım, ancak onu şu
soruyla karşı karşıya getirdim: “'Sen ondan önce ölseydin ve karın
seni yaşatmak zorunda olsaydı ne olurdu Doktor?" “Ah!" diye
karşılık verdi, “Bu onun için korkunç olurdu; ne kadar acı çekerdi!”
Bunun üzerine, “Görüyorsunuz ya Doktor, onu bu aadan
kurtaran sizsiniz; elbette bunun bedeli de şimdi sizin onu
yaşatmak ve yasını tutmak zorunda olmanız,” dedim. Tek kelime
etmeksizin elimi sıktı ve büromdan ayrıldı. Her nasılsa acı,
bir özverinin anlamı gibi, bir anlam bulduğu anda acı olmaktan
çıkıyor.