Kağıt Ev sevgili https://1000kitap.com/AkakiAkakiyevic/Duvar/ sayesinde okuma fırsatı bulabildiğim bir kitap. Esere inceleme yazılması şartıyla hediye edebileceğini söylediğinde hemen talip olmuştum. Daha sonra kitabın kendisinin inceleme yazmaya yönlendireceğini söylediğinde hiç de haksız değilmiş :)
İlk başlarda çok fazla yabancı eser, isim, çevirmen notu içerdiği için kitabı okurken zorluk çektim ama okudukça kitabın konusunun muazzamlığı, yazarın samimiyeti ve kitaptaki karakterlerin kitaplara duydukları bilindik hissi keşfedince bu kadar çabuk biten bir öykü olmasının buruk hüznünü yaşadım :/
Yazar eseri 20 yaşından sonra İngilizce öğrenip, İngiliz edebiyatına adını yazdıran Polonya asıllı Joseph Conrad'a sunduğu için yazarın "Gölge Hattı" öyküsü de işin içine giriyor. Arjantinli yazar kitap aşıklarının bildiği güzel bir konuyu nasıl dramatik bir şekilde bitirebilirim diye düşünmüş ve BAM darbeyi vurmuş ne yazık ki. Kağıt ev kitap okuma tutkusunun kaleme alınmış şeklidir. 90 sayfalık bir eser olup 18.000'den fazla büyük bir kütüphaneye sahip bir karakteri anlatmaya çalışarak çok büyük bir gövde gösterisi yapmış. Karakterlerin başına kitap okuma tutkularının getirdiği zararın bu kadar zarif olabilmesi o kadar naif bir detay ki okurken Bluma'nın ölümünün asaletini keşfedince onun için üzülmek yerine ona gıpta ettim.
Kitapları zarar görmesin diye banyosunu yaz-kış soğuk suyla yapmak, kitaplarına kendisi öldükten sonra olacaklardan korktuğu için onları bir eve dönüştürmek hem çok zarif düşünceler hem de bir o kadar korkutucu... İnsanların -bu ne olduğu hiç farketmez- bir şeye bu kadar bağlanıp, bütün hayatlarını ona göre düzenlemesi düşüncesi bana hep korkutucu gelmiştir.
İncelememi bitirmeden önce şunları da eklemek istiyorum; ben ilkokul hayatı boyunca Adalet adında cok sevdiğim bir öğretmenimin verdiği kitaplarla okumayı bir alışkanlık haline getiren bir öğrenci oldum. Derse her gelişinde bana hangi kitabı getirdi diye merakla beklerdim. İşte o zaman bir öğretmenin, bir hediye kitabın bir insanın ruhundaki önemini keşfetmiştim. Bu nedenledir ki kütüphanemi günün birinde öğretmenlik görevime başladığım zaman hediye edip sevindireceğim ögrencilerimi düşünerek geliştirmeye çaba gösteririm. Sözüm odur ki dostlar okuduğunuz kitaplari raflara hapsetmeyin. Başka zihinlere, yüreklere hediye edin. :)
