İnsan, can çekişen bir hayvan gördüğünde içini bir dehşet duygusu kaplar. Hayvanı hayvan yapan öz, gözlerinin önünde kaybolup gitmiş, varlığını yitirmiştir. Ama ölen, bir insansa; hele de çok sevilen biriyse; yaşamın yok olması karşısında duyulan dehşetin yanında, ruhun da yırtılıp parçalandığı duyulur. Bu ruh yarası -bedende açılmış bir yara gibidir- bazen ölümcüldür, bazen kendiliğinden kapanır. Ama sızısı hep duyulur ve dış dünyayla ilişkiye geçildiği anda tekrar deşileceğinin korkusu yaşanır.