Müslümanlar köle ya da cariye sahibi olabilir?
Yaygın olarak uygulanan kölelik Kuran tarafından
kaldırılmıştır (4:25,92; 5:89; 6:10; 8:67; 24:32-33;
58:3; 90:1-20). Kuran köleliği büyük bir günah
olarak değil, günahların en büyüğü olarak kabul
eder. Kölelik, ölmeden önce tövbe edilmediği
sürece affedilmeyecek olan Allah'a ortak koşmaya
eşdeğerdir. Kuran su götürmez şekilde Allah
dışında bir efendi (rab) kabul etmeyi reddeder.
Birinin efendisi olduğunu iddia etmek Allah
olduğunu iddia etmek ile aynıdır (12:39-40; 3:64;
9:31). Muhammed'in vefatından onyıllarca sonra
krallar, ve kralların köleleri dini önderler,
Yusuf'un arkadaşının efendisine atıfta bulunuşunu
(12:41,42) çarpıtarak köleliği yeniden
canlandırmak ve haklı çıkarmak istediler. Ama
Yusuf'un Allah dışında hiç kimseyi efendisi veya
rabbi olarak nitelendirmediğini, ve hapishane
arkadaşlarına, adaletsizliği ve üzerlerindeki sahte
efendilik iddiasını reddederek özgürlüğe ulaşmaya
çalışmalarını tavsiye ettiğini gözden kaçırdılar
(12:39-40).
16:75-76 ayetleri köle biri ile özgür birini
karşılaştırır ve özgür biri olmanın önemini
vurgular. Nitekim Kuran, insanlar üzerindeki
efendilik iddiasından dolayı Firavun'u lanetler
(79:15-26). Allah Yahudileri kölelikten kurtarmış
ve özgürlüklerinin, özlem duydukları yiyecek
çeşitliliğinden daha önemli olduğunu
hatırlatmıştır (2:57-61). Kuran, Muhammed'i barış
zamanında düşmanlarını yakalayıp hapse
atmaması için uyarır, ve bu davranışa sadece
savaşa katılanlara karşı izin verir (8:67). Kuran,
ortak koşanların köleleri olduğu gerçeğini kabul
eder (24:32; 16:75), ve köleleri özgürlüklerine
kavuşturmayı müslümanların bir niteliği ve
etkinliği olarak değerlendirir (90:13).
Köleliğin acısını en çok çeken, ve Musa'nın
önderliğiyle Allah tarafından kurtarılan (Mısır'dan
çıkış 1:13-14) Yahudilerin, sonraları
köleleştirmeyi kutsamaları ve bu uygulamayı
kutsal kitaplarına sokmaları ironiktir (Mısır'dan
çıkış 21:26-27; Levililer 25:44-46; Yeşu 9:6-27).
İsa'nın köleliğe hiçbir zaman göz yummamasına
rağmen, St. Paul, modern Hristiyanlığın kurucusu,
"Din kitlelerin afyonudur" Marksist özdeyişini
haklı çıkarırcasına, bir yerde efendilerin
kölelerine iyi davranmasını öğütler (Koloseliler
3:22), ve kölelerden efendilerine karşı "korku ile
itaatkar olmalarını" ister (1Petrus 2:18; Efesliler
6:5; 1Timoteyus 6:2; Koloseliler 3:22; Titus 2:9).
Dinin ayrıcalıklı sınıflar tarafından insanları
köleleştirmek veya onlardan yararlanmak
amacıyla kullanılması, Güney Afrikalı
başpiskopos Desmond Tutu tarafından berrak
şekilde tarif edilir: "Misyonerler Afrika'ya
geldiğinde, onların Kitab-ı Mukaddes'i, bizim ise
toprağımız vardı. 'Gözlerimizi kapayalım ve dua
edelim' dediler. Gözlerimizi açtığımızda, bizim
Kitab-ı Mukaddes'imiz, onların ise toprağı vardı".