şarapnel gibi saçılıyor sırlarım.
hilâfetim kasılıp kavruldu saltanatım.
mukadderat markajından kurtulsam bile
gönlün ceza sahasında tek başınayım.
mesnetsiz acılarla zangırdayıp
ırgalandım bilmecemsi cezayla;
nüanslarda fellik fellik ararken panzehiri
kamyon basitliğinde bulunca şaştım.
vicdanımla polemiğe girdim kıran kırana
atıma bindim ve otuz yaşıma girdim.
velhâsıl patolojik mertebeye ulaştım:
taş kesildim polis metal çelenk taşıdı bana!
yüzümde bin yıllık tropikal sakal,
ilkyardım çantamda ihmal edilmiş hilâl,
kulağımda devletin yaptığı vokal,
ilkokulun bahçesinden tank yuvarladım!