Felsefe, içinde aklın gerçeklik kazandığı bir dünya görüşü formüle
etliğinde kendi sonuna ulaşmaktadır. Eğer bu noktada
gerçeklik, aklı gerçekten somutlaştırmak için gerekli koşulları
içermekteyse, düşünce kendini ideale yöneltmeyi bırakabilir.
Eleştirel düşünce yok olmaz, ama yeni bir biçime kavuşur.
Akim çabalan yerini Loplum teorisine ve toplumsal pratiğe
terk eder.