Kaos’un Kutsal Kitabı: Bir manifesto denemesi
Kitap adında da anlaşılacağı gibi, adeta bir kaosun içine bizi bırakıyor. Bir anda bütün felaketlerle başbaşayız.
Yazara göre insanlığı geldiği nokta aslında insanlığın bitiş noktasıdır. Ve adeta felaket tellallığı yapmaktadır. Bunu yaparken kendisini çağın peygamberi olarak tanımlamakta, bütün bu gerçekliği çıplak gözlerle gördüğünü dile getirmektedir. Bu yüzde entelektüel camiada görmezlikte gelindiğini vurgulamaktadır.
Ancak kafasındaki peygamberlik tinsel değil, maddi dünyanın çürümüşlüğün dile getiren bir düşünür olarak açıklar.
Kitap aslında bir manifesto gibidir. Kitap, radikal bir dönüşümü esas alacak kadar dili serttir. Mevcut bütün kurumsal anlayış ve yapılara meydan okumaktadır. En başta düzen dediği devlet, aile, din, bilim ve geleneklerin; insanların yitik kitleler haline dönüştüren birer araç olduğunu savunmaktadır. Bu kurumsal yapılar arasında zimi bir ortaklaşma olduğunu savunmaktadır. Neticede elit bir iktidarın kurgulamış olduğu bir yaşamı, milyarlarca insanın yaşamını yok edeceğini savunmaktadır.
Yazar özelikle bu sistemin merkezi uygarlık dediğimiz, devletçi yapılarla birlikte inşa edildiğini savunmaktadır.
İnsanın gittikçe doğadan uzaklaşması ve doğaya karşı pervasızca saldırganlığı bütün ekolojik sistemi tahrip etiğini söylemektedir. Ve insanlığın geleceğini korkunç yıkımı kaçınılmaz olduğunu savunmaktadır. Çünkü güncel de yaşadığımız hayata bunun emareleri ortadadır. Bu yüzde gelecekteki insanlığın kendi özüne dönüş dediği savaşında çok azı hayatta kalacağını savunmaktadır. İnsanlığın böyle bir gelecekte; mevcut koşullarda savunmuş olduğumuz değer yargıların büyük çoğunluğunda vazgeçeceğini belirtmektedir. Ve böylece bu yanılgı perdesinde kurtulacağımızı inanmaktadır.
Kuşkusuz her kesin kitabın okumasına ihtiyacı vardır. Bugün yaşadığımız dünyada, insanlığın artık çare bulamadığı açlık, savaşlar, kültürel yozlaşma, ekolojik sorunlar, aşırı yabancılaşma ve tüketim çılgınlığı gibi bir çok sorun söz konusudur. Maalesef bu durumun farkında olan bir avuç insan çaresizce beklemektedir. Farkında olmayan milyarlarca insan ise umursuzca bu karanlığa sürüklenmektedir. Bu anlamda kitabı her kesin okumasını tavsiye ediyorum.