‘Nasıl ki zâhiri ölümle vefât eden bir kimsenin övülen ve yerilen vasıfları son bulmaktadır, benzer şekilde ‘Ölmeden evvel ölünüz’ hadisinin sırrına mazhar olan ve mânevî ölümle ölen bir kimsenin de bütün övülen ve yerilen vasıfları son bulur; yâni, o teslîmiyyet makâmına erişmiş olur, artık kendi zât ve sıfatlarında herhangi bir varlık görmez. Onun zâtı yerine Allah’ın zâtı, sıfatları yerine de Allah’ın sıfatları kâim olur. Bu yüce makâma erişmek, yâni peygamberlere vâris olmak için ‘Ölmezden evvel ölmeyi’ Hz. Peygamber emir buyurmuşlardır.’’