Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

"Yunanlılarda, delikanlıların erkek sevgililerinin olmaması, ayıp sayılıyordu. Ama en ilkel toplumlarda, Galliler’de bile bu ayıp çok yaygındı. Asya’ya yüzümüzü dönecek olursak, dünyanın bu bölgesindeki bütün ülkelerin, en eski çağlardan başlayarak çağımıza kadar öyle büyük sorunlara hiç de yol açmadan, bu ayıpla dolup taştığını görürüz. Şairlerini kadın aşkından çok, oğlanlara duydukları aşkla tanıdığımız İslam toplumları kadar Hint, Çin halkları da bu konuda hiç geri kalmazlar. Ünlü ozan Sadi’nin Gülistan kitabı sadece bu türden sevdadan söz eder. İbrani’lere de yabancı değildi bu ayıp, çünkü hem Tevrat’ta hem de İncil’de bu ilişkiye günah sayılan ve ceza gerektiren bir ilişki olarak değinilir. Nihayet Hıristiyan Avrupa’da din, yasa ve kamusal düşünce, olanca güçleriyle bu ayıba karşı mücadele etmek zorunda kalmışlardır: Ortaçağda bu ilişkiye her yerde ölüm cezası verilmekteydi; Fransa’da hâlâ 16. yüzyılda bile oğlancılığın cezası odun yığınları üzerinde yakılmaktı ve İngiltere’de bu yüzyılın ilk üçte birlik döneminde ölüm cezası amansız bir şekilde uygulanmaktaydı. Şimdi ise artık ömür boyu hapis cezası veriliyor. Anlayacağınız, bu ayıbın önünü almak için böylesine sert önlemler almak kaçınılmaz olmuştur..."
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.