Aşkın Metafiziği

Arthur Schopenhauer
Bu denemesinde Schopenhauer, insanların aşk ya da soyları uğruna yaşamlarını çoğu zaman feda etmeleri nedeniyle, aşkın insan doğasındaki en güçlü itki olduğunu, hatta kendini koruma itkisinden bile daha güçlü olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Aşk sadece en güçlü değil, aynı zamanda en yaygın itkidir, eylemlerimizin çoğunu harekete geçirmede kararlı fakat bilinçaltına dayalı bir rol oynamaktadır. Gelgelelim Schopenhauer, itkiler arasında en güçlü ve yaygın bu itkinin gizli ve irrasyonel olduğunu, karşı koymada güçsüz kaldığımız sonsuz acıların kaynağı olduğunu iddia eder. Bizim için yıkıcı olsalar bile, tatmin edilmeleri kısa süreli ve anlık olsa bile onlara teslim oluruz. Aşkın bize hazların en muazzamını getireceğini düşünürüz; fakat gerçekleri görmeye başlamaktan ve hayal kırıklığının oluşmasından ziyade, bizi sevkettiği şeyleri en kısa sürede tatmin ederiz. Arzularımız yenilendiğinden ve onlara karşı koyamadığımızdan dolayı, herhangi bir ders çıkartmak yerine aptallığımızı sürdürürüz. Aşk arayışının peşindeki failler olsak da, bizi kendi amaçları için kontrol eden ve kullanan daha yüksek güçlerin gerçekte yalnızca araçlarıyız. Aşk için üremeden başka hiçbir amaç yoktur ve üreme için de türün hayatta kalmasından başka hiçbir amaç yoktur. Yaşama iradesi, ona hizmet eden bireylerin mutluluğunu azıcık bile umursamaz. Her birey tür uğruna ürer ve üreme görevini yerine getirdikten sonra ıskartaya çıkarılır ve ölüme teslim edilir. Epikuros ve Epiktetos gibi Schopenhauer de, servet ve şöhreti ne kadar çok elde edersek onları o kadar çok isteyeceğimizi ileri sürer; fakat ne kadar çok istersek de elde edilmeleri o kadar güçtür, dolayısıyla sürekli olarak memnuniyetsiz, tatminsiz kalırız. Günümüzün büyük bir kısmında ihtiyaçlarımızı tatmin etmek, can sıkıntısından kurtulmak için mücadele halindeyiz, ya da hareketsiz cinsel dürtülerle mücadele ediyoruz, sadece yarınki çabalarımızı tekrarlamaya mahkûm olduğumuzu gördüğümüz için. Biliyoruz ki bizler bir işkence döngüsüne hapsolmuşuz; imkânsız olmasa da, kurtulmanın zor olduğunu keşfederiz, çünkü tam da bizi kapana sıkıştıran şeylere arzu duyarız. Schopenhauer’in belirttiği gibi, sanki “İksion’un dönen tekerleği üzerine yatmışız… ve Danaosların eleğinden su çekiyoruz.” Evet, aslında cehennemin daha iyi bir tarifi olamazdı. Frederick C. Beiser
Yazar:
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
Çevirmen:
Veysel Atayman
Veysel Atayman
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 16 dk.Sayfa Sayısı: 80Basım Tarihi: Şubat 2018İlk Yayın Tarihi: 1818Yayınevi: Ayrıntı YayınlarıOrijinal Adı: Über die Weiber
ISBN: 9786053142706Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
80 syf.
2/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Aşkın Metafiziği
Dil çok büyük bir avantaj ve şüphesiz bu çalışmanın en iyi unsuru da bu. Arthur Schopenhauer'ın harika betimlemeler yaratma yeteneği vardı ama yazarın bakış açısına katılmıyorum. Kadınlar hakkındaki görüşlerini takdir etmek imkansızdır. Ama onun kültürel geçmişi ve farklı olduğu zamanlar (19. yüzyıl, kadınların oy hakkı olmadan önce - fazla bir şey bekleyemeyeceğimi biliyordum). Buna rağmen, romantik bakış açısına karşı olduğunu ifade etme cesareti karşısında şok oldum. Aşkın doğasına dair analizi çok farklı! O zamanlar bile tartışmalara yol açan şey dünyevi ve fizikseldi. Şimdi sadece daha dayanılmaz. Örneklerin eksikliği onun inançlarından daha kötüdür. Bir şeyler söylüyor ama bunları gerçeklerle, örneklerle desteklemiyor. Bu sadece bir dizi düşünce, birbiriyle bağlantısız örnekler. Mantıklı, felsefi bir ifade değil, çünkü muhakeme zayıf. Ne düşündüğünü söylemek istedi ve bunu doğru yapmamıştı. Çok fazla mahkumiyet, çok az argüman.
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Ayrıntı Yayınları · 201813,1bin okunma
Reklam
80 syf.
2/10 puan verdi
·
19 günde okudu
Kadın zeka yoksunudur, Kadın tek eşli olmak zorundadır, Kadınlar sadakatli olmalıdır, Kadın sadece evde hizmet vermeli, çocuk bakmalıdır. Kadın fikir beyan etmemelidir. Erkek ona hükmetmezse kadın bir şey yapamaz... Annenle ne yaşadın bilemem Arthur ama yani bir kadına bakıp da bunca genelleme yapıp, tüm kadınları yerin dibine sokmak ne demektir. Nasıl bir düşünce yapısıdır bu? Annen babanın ardından yas tutmadı diye bunca hiddet içinde bulunman nedir pek anlam veremedim açıkçası. Belki de annen doğrusunu yapmıştır da sen yanlış düşünmüşsündür he olamaz mı Arthurcuğum... 18. yy filozofu olman pek de seni haklı çıkarmaya yetmez... Nasıl ki erkek düşmanlığını desteklemiyorsam, kadın düşmanlığını hiç mi hiç desteklemiyorum tabi ki. Keşke çıkıp da "oğlancı" olduğunu (kendi tabiriyle) söyleyip, bunu yaşasaydın da kadınlara bu kadar kinlenmeseydin... Diğer kitaplarını okuyacağım ama kadınlarla ilgili düşüncelerine asla katılamam.
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Ayrıntı Yayınları · 201813,1bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
Schopenhauer'e göre, bütün o bizim kendi irademizle yaşadığımızı sandığımız sevgi/aşk ve tutku maceralarımızın hepsi aslında türün devamına olan içgüdüsel itaatimiz. Hatta bu öyle bir itaat ki hayatını bile sonlandırmana neden olabilir diyor. Çünkü Schopenhauer'e göre yeni birey ortaya çıkarma içgüdüsü yaşama içgüdüsünden daha güçlü. Buna
Genç Werther’in Acıları
Genç Werther’in Acıları
'ndaki Werther'i de örnek gösteriyor kitabında. Yeni bir birey ortaya çıkarma dürtüsüyle insanın herşeye göğüs gereceğini ama sonrasında aşkın pek bir olayının kalmayacağını ve bu yüzden mantık evliliğinin insanı uzun vadede mutlu edeceğinden bahsediyor. Babaannemden duyduğum "hevessiz *****ten köroğlu doğarmış." diye bi atasözü var onu da düşünmüş olacak ki; aşk evliliği olmadığında da sağlıklı bireyler ortaya çıkmaz diye de eklemiş :) Hakkını vereyim, ilk okuduğum kitabi ve iyi bir gözlemci olduğu kesin, keskin dili ile etkileyici bir okuma sunuyor. Ama kitapta cinsiyetçi, ırkçı ve homofobik cümleler göreceksiniz. Zamanına göre ilerici (sosyal bilimlerin emeklediği bir döneme göre çok cesur fikirler çünkü) ama modern çağımıza göre ilkel görüşlerle dolu. Herneyse, felsefeye ilgi duyanların ve okuduklarıyla beyin fırtınası yapmayı sevenlerin okuduğunda kendi gelişimleri ve özgün fikirlerini açığa çıkarmada katkısı olacağını düşünüyorum. Okuyun okutturun dostlar...
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Ayrıntı Yayınları · 201813,1bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Sevgili Arthur :)
Her ne kadar bazı noktaları bana uymasada örneğin artık neden kadın düşmanı denildiğini biliyorum. :)) Ama yine de gözler önüne serdiği gerçekleri görmemek için kör olmak gerek. Yiğidi öldür hakkını yeme demişler. Çerezlik gibi görünen incecik bir kitap olmasına rağmen öyle hemen bitiremedim. Bir ara küfür ettiğimi bile söylediğim bu kitapta daha
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Ayrıntı Yayınları · 201813,1bin okunma
Reklam
80 syf.
·
Puan vermedi
Kitapta farkındalık yaratacak çok detay vardı. İç güdünün insan türünün devam etmesi için verdiği çaba, eş seçiminde ki etkisi, sağlıklı bireylerin oluşmasında ki gücü diye devam edebiliriz. Benim okuduğum çeviri tatmin edici değildi. Virgülllerle ayrılmış uzun ve yeri geldiğinde anlamsız cümleler gözüme çok çarptı. Anlam bütünlüğünü düşünerek okumama devam ettim. Yazar kitabın son kısmında kadın erkek ilişkilerinden çıkıp oğlancılık konusunu ilk başta olumsuz gösterip sonradan bir amaca hizmet ettiğini ifade etmek için oldukça çabalamış. Nüfusun artması ve insan türünün yok olmasını engellemek için iç güdülerim oğlancılığa yönelmesi ve nüfus artışının azalmasını bağladığı durumlar var. Nüfus artınca hastalıklar iç savaşlar ya da dış savaşlar da nüfusu ve nüfus artışını azaltabilir. Ancak yazar ısrarla oğlancılığı savunmuş. Bunu da son sayfada açıklamış. Son oğlancılık kısmı hariç bilgi vericiydi diyebilirim. Teşekkürler.
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Ayrıntı Yayınları · 201813,1bin okunma
92 syf.
·
Puan vermedi
İlk Schopenhauer kitabından selamlar. Öncelikle 1800’lü yıllarda vuku bulan aşklara, ilişkilere derinlemesine inerim hesabı yaparak başladım kitaba. Fakat sayfaları çevirdikçe bugün ile o gün arasında aşkın hiçbir şekilde evrilmediğini, devinmediğini görebildim. Öylece bugünümüze kadar gelmiş. Tabii öznel ve nesnel anlamda bir çok şey mutat
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Ayrıntı Yayınları · 201813,1bin okunma
80 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
''Siz bilgeler, yüksek ve derin bilgili Sizler ki derin düşünür ve bilir misiniz Nasıl, nerede ve ne zaman, çiftleştiğini her şeyin Niçin sevişildiğini, öpüşüldüğünü? Siz ulu bilgeler, yüzüme söyleyin! Kafa patlatın bakalım, bana ne olduğuna Nerede, nasıl ve ne zaman, Niçin başıma geldiğine bunların, hadi kafa patlatın! Bu sözlerle aşkın
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Ayrıntı Yayınları · 201813,1bin okunma
80 syf.
4/10 puan verdi
Kitabın arkasında da yazdığı gibi Schopenhauer bunu kitap amaçlı değil tez amaçlı yazmış.1800 yıllarda yazdığı bu tezi niye okuduğumu bilmiyorum ben günümüzde de geçerli bişeyler bekliyordum ama yazarın kadın erkek ilişkileri ile söylediği çoğu şey günümüzde kabul görmüyor bence kitabın ilk kısımlarında sadece erkeklerin ve kadınların birbirini seçerken nelere dikkat ettiğini anlattığı bölüme kısmen katılıyorum.Aşka ve kadınlara dair kısımda ise kadınları gerçekten çok alçaltmış bunu da araştırdım annesinden dolayı kadınları bu kadar küçük görüyormuş.Adam kadınları bildiğin işe yaramaz olarak göstermiş ama günümüzde bakıyoruz kadınlar her alanda siyasetten tutta edebiyat fizik alanında gayet başarılılar o yüzden eminim Schopenhauer günümüzde yaşaydı eğer bu kitaaptaki çoğu bölümü farklı yazmak zorunda kalacaktı.Kitapta beğendiğim şeylerden biride diğer yazarlardan filozoflardan alıntılardı.
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Ayrıntı Yayınları · 201813,1bin okunma
Reklam
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Uğruna şiirler,şarkılar,hikayeler,romanlar yazılan,aynı zamanda uğrunda insanların fedakarlıklar yaptığı,yaşamdan soğuduğu,ya da yaşama tutunduğu,uğrunda derin acılar çekdiği o duygu...AŞK! Peki ya aşk nedir? Şopenhauer aşkı insan soyunun sürdürülmesi amacıyla insana kurulmuş bir "tuzak" olarak görür.Aslında,insanın kendi tutkularına,öfkesine,ihtiraslarına teslim olduğunu söyler.Ama bu ihtiraslar da hep var olamaz.İnsan kendi istediğine ulaşdıktan sonra,tabii,konu burda "tutkulu aşk"tan gidiyorsa,o tutku ve aşk söner.Bu duyguya ulaşana kadar erkek ve kadın birbirleri için fedakarlıklar yaparlar.Ve bu fedakarlıkları fazilet olarak görürler.Ama eger ulaşamazsa,bu sefer insan söner.Yaşam ve hayat değerini yitirir. Ama eger "yaşam için yaşam" prensipinin yerini "yaşam için aşk" prensipi tutarsa,o zaman bu bir süre sonra tehlikeli bir hal alır.İçin-için yanan insan hayatdan bütün bağlarını kopartır ve yalnızca acıya odaklanır.Tutkunun insanı mecbur bıraktığı acı insanı çökertir. Bu noktada Şopenhauer "irade" der.İradenin eşsiz ve çok değerli olduğunu vurgular. Ama Şopenhauer diger her filozof gibi çelişkidedir ve kadınların hiçbir zaman zekaya sahip olmadıklarını düşünür ve aynı zamanda kadın ve erkeğin tutkusundan doğan bireyin zekasını annesinden aldığını söyler.
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Ayrıntı Yayınları · 201813,1bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Arthur Schopenhauer, Aşkın Metafiziği'nde, aşkın en büyük ve en yaygın itki olduğunu dile getirirken,insanın eylemlerini hareket geçirmede de bilinçaltına dayalı bir rol oynadığını savunuyor. Karşı koyamadığımız bu itkinin, yıkıcı ve kısa süreli olduğunu bilsek de bu itkiye teslim oluruz.Aptallıklarımızdan da ders çıkarmayız. Schopenhauer'a göre; aşkı ararken, bizi kendi amaçları için kontrol eden ve kullanan daha yüksek güçlerin esiri oluruz.Aşk için üremeden başka hiçbir amaç yoktur ve üreme için de türün hayatta kalmasından başka amaç yoktur. Yani boşuna aşk aşk diyoruz, aslında büyük planın bir parçasıyız, bizi bizim dışımızda yöneten, buna göre. Arthur Schopenhauer'ın kadınlar ve eşcinsellik üzerine düşüncelerini, ten rengi analizlerini çok rahatsız edici, çağ dışı buldum.
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Ayrıntı Yayınları · 201813,1bin okunma
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Athur Schopenhaurer'in okuduğum ilk eseri. Kitapta ilgimi çeken ele alacağım konu içgüdü olacak. Bunca yıldır üzerine yazılmış bir sürü eserler, filmler, üretilmiş sanat eserlerinin işlenen aşk kavramı, aslında türümüzün devamı için, üçüncü bir kişinin varolması için çaba sarfedilen bir içgüdünün eseri olduğunu söylüyor Schopenhauer. Dikkat ettiğimiz tüm dış özelliklerinin bir nedeni olduğunu, aslında içgüdülerimizle hareket ederken bilinçli olmadığımızı söylüyor. Okurken gayet keyif aldığım ve farklı bir bakış açısı kazandıran bir eserdi. Ayrıntılara takılıp ana fikri kaçırmamak lazım diyorum, okurlara önyargısız bir şekilde okumalarını tavsiye ediyorum.
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Ayrıntı Yayınları · 201813,1bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
Sayın Schopenhauer; kitabınızı okumaya başladığım andan beri başım ağrıyor. Nedenini tam olarak bilmemekle birlikte kitabınızın etkisi olduğunu düşünüyorum. Neyse hemen şikayete başlamayayım. Kitabınıza her ne kadar bir önyargıyla başlamış olsam da okudum ve bitirdim. Katıldığım noktalar oldu mu? Oldu. Katılmadığım noktalar oldu mu? O da oldu. Benim kitaptan anladıklarım ise şunlar oldu; yazar, iki cins arasındaki bir çok şeyi kurallarla açıklamış, belli başlı çerçeveler çizmeye çalışmış ve bunların temeline de iç güdüyü koymuş. Aşk; aslında dünyaya yeni bir varlık getirmek için var, bireylerin seçimleri de yeni varlık doğrultusunda şekillenir yani bireyler seçimlerini yaparken yeni bir varlığı düşünerek yaparlar tarzında söylemlerde bulunmuş. Yazar; savunduğu fikirleri kabul ettirmek maksadıyla mı bilmiyorum ama bazı fikirlerini sık sık tekrar etmiş bu tekrarlardan galiba pek hoşlanmadım yani okurken iç sesimin "tamam artık anladım" dediği oldu. Bir de kitabı okurken son kısımlara doğru aklıma birden izel'in; mutlu aşk yoktur sevenler ateşe yürür bile bile.. diye devam eden bir şarkısı vardı, o geldi:) Sanırım kelimeler çağrışım yaptırdı. Neyse son olarak şunları söyleyebilirim; felsefe türünde eser okurken amacım; yazarın fikirlerini kabul etmek ya da o doğrultuda fikir oluşturmak değil, amacım; konu üzerine düşünmek ve yorum yapabilmek, yani kendi fikirlerime temel kurabilmek. Ben bu eseri okurken düşünme ve de yorum yapabilme fırsatı buldum diyebilirim.
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Ayrıntı Yayınları · 201813,1bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
Schopenhauer, Alman felsefe dünyasındaki ilk filozoflardandır. Dünyanın anlaşılmaz, akılsız prensipler üzerine kurulu nedenselliklerinin olduğu görüşünü savunur. Yazarın okumam gereken ilk kitabı bu mu olmalıydı diye düşünüyorum. Aşka olan bakış açısı, kadınlar hakkındaki fikirlerini, beğenmemekle birlikte desteklemiyorum da. Ama Arthur'un annesi ile arasındaki ilişki de kadınlar hakkındaki görüşlerini biraz tetikliyor olabilir. Annesinin sürekli başka adamlarla olan ilişkileri ve en yakın dostunu -Goethe- bile bu sebeple kaybetmesi, annesinin hep ünlü olma düşünceleri, yazarın kafasında tüm kadınlar için kötü bir profil oluşturduğunu düşünüyorum. Mantık ve aşkın birlikte yaşamanın asla mümkün olmadığını kitabın birçok yerinde vurgular. Ve "aşk ile yapılan evlilikler genel olarak mutsuz evlilikler" dir alıntısından da aşka olan bakış açısını tahmin etmek zor değil. Aşkı sadece kadın ve erkek ilişkisi üzerine ele alması düşündürdü. Ve kafamdaki sorulara cevap bulamadan kitap bitti.
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Ayrıntı Yayınları · 201813,1bin okunma
80 syf.
9/10 puan verdi
schopenhauer'in aşk eşittir cinsel çekim deyip, cinsel çekimi metafizik ögelerle bezeyerek çok tanrılı yunan dönemindeki aşk olgusunu, yaşadığı döneme yansıtmış bu kitapta. insan üzerinden gerçekçi adımlarla ve tutkusuz yürüdüğü için biraz serttir. kitabı okuduktan sonra 80 sayfaya bunları nasıl sığdırmış? aşk bu kadar basit bir kavram mı? aşkın amacı bu mudur? insanın hayvandan farkı nedir? gibi bir çok soru işaretleriyle kapatırsınız kitabı. bu da oldukça rahatsız edicidir. çünkü kitap insanda soru işareti yaratmak için değil cevap bulmak için okunan bir argüman. schopenhauer'in ne denli büyük bir yazar olduğunu görmek için mümkün her ne kadar kitaptaki fikirlere katılmasanız da edebi yönü muazzam. eğer metafiziği salt bir cinsel çekimle değil de tutkuyla işleseydi kitap bugün herkesin elindeydi. sonuç itibariyle haklı mı? bence haklı. tutkulu yaşamayı gerçek hayatta herkes beceremiyor nihayetinde.
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Ayrıntı Yayınları · 201813,1bin okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.