"Yaa," dedi Tarık. "Flamingolar."
Taliban resimleri bulunca, diye sürdürdü anlatmayı, kuşların uzun, çıplak bacaklarına bozulmuş. Kuzenin ayaklarını bağlayıp falakaya yatırmış, kan revan içinde bırakmış, sonra da bir seçenek sunmuşlar: Ya resimleri yok edeceksin ya da flamingoları edepli bir hale getireceksin. Bunun üzerine kuzen eline fırçasını almış, kuşlara, her birine, tek tek pantolon giydirmiş.
"Al sana müslüman flamingo," dedi Tarık.