“Çünkü en yüksek, en çeşitli ve en kalıcı hazlar, zihinsel hazlardır; gençliğimizde bu konuda ne denli çok yanılsak da bu hazlar zihinsel güce bağlıdırlar. Buradan, mutluluğumuzun ne olduğumuza, bireyselliğimize ne denli bağlı olduğu anlaşılıyor; oysa bu konuda çoğu kez akla gelen, yalnızca yazgımız, neye sahip olduğumuz ya da neyi temsil ettiğimizdir. Ama yazgı iyileşebilir: Ayrıca, iç dünyası zengin olan bir kişi yazgıdan çok şey beklemez; buna karşılık bir aptal, sonuna dek bir aptal olarak, bir hödük olarak kalır; isterse kendisi cennette, etrafı hurilerle çevrili olsun. Bu yüzden Goethe der ki:
Halk ve hizmetçi ve ermiş kişi,
Her zaman teslim ederler ki,
Yeryüzü çocuklarının en yüce mutluluğu
Sadece insanın kendi kişiliği.
Batı Doğu Dîvan”