kafka'nın yerinde sistem ve toplum eleştirisini anlatan güçlü bir hikaye. kısa olmasına karşın içi bir ömre yayılacak kadar dolu bir kitap.
öykü daha ilk sayfada çarpıcı bir giriş yapıyor. gregor samsa'nın çaresiz durumunu görmezden gelerek işe gitmesi gerektiği fikrine kapılması içselleştirilmiş köleliğinin can sıkıcı durumu. müdürünün daha 1 saat geçmemiş olmasına karşın evine gelmesi sistemin bireylere yaptığı baskının tezahürü.
gregor'un köleliği sadece ailesinin borçlarına karşı çalışma zorunluluğu hissettiği işiyle sınırlı kalmıyor. ailesinin bu duruma uyarak kendini patronlarının emrine vermesini başarı olarak görmesi evin içinde de başka bir köleliğin devam etmesi gibi. "cehennem iyi niyet taşları ile döşenmiştir" sözünde olduğu gibi aile gregor'a yıllardır yaşadığı cehennemin gerekliliğini ve bununla gurur duyduklarını dile getirerek bu kölelik halini normalleştirmiştir.
hikaye gregor'un ailesinin istediği bu normalleştirilmiş kölelik halinden çıkışının metoforik anlatımı üzerine kurulmuş. başta bu durum yeniden kendi normlarına dönmesine karşın bir umut beslerlerken daha sonra umut kaybolunca artık ondan kurtulmak istemelerine kadar varmıştır. toplumun ve ailenin bu köhne varoluş hali günümüzde de devam ettiği için öykü hala güncelliğini korumaktadır. sistemin size çizdiği çizginin dışına çıktığınız anda toplumun geri kalanının gözüne bir böcekten farkınız olmadığını iyi bir anlatıcı özelliği ile biz okuyucuya başarılı bir şekilde aktarmış kafka.