Clausewitz, bize imkansız bir savaş teorisi vermiştir;artık savaşın temel hedefinin karşı tarafın iradesini teslim almak olduğunu öğrenmiş durumdayız, irade zaptını kalıcı kılmak için de ilk iş silahsızlandırmaktır. Mondros mütarekesine, ülkenin silahsızlandırılmasının temel koşul olarak konması ve Afganistan'da savaşın ancak bir silahsızlandırma ile biteceğinin açıklanması Clausewitz teorisine uygundur. Ancak Clausewitz, emperyalizm öncesi bir teorisyendi; şimdi temel amaç beyinleri zaptetmek ve değerler sistemini tahrip etmektir. Bunu kalıcı yapmanın yolu ise insanı yozlaştırmaktan geçiyor; yoz alçaklıktan haz alan yaratıktır. Bu nedenle yozun bir daha herhangi bir değer sistemi kazanması imkansız görünüyor; şimdilerde edebiyata yüklenen en önemli misyon buradadır.