Kalabalık beni sahiden sıktı. Ben ikide birde böyle oluyorum, bazan bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek
kadar seviyorum, bazan da hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu
nefret filan değil... İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile... Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim
oluyor ki, etrafımda küçük bir
hareket, en hafif bir ses bile
istemiyorum. Taşıp dökülecek kadar kendi kendimi doyurduğumu hissediyorum. Kafamda, hiçbir şeyle
değişilmesi mümkün olmayan
muazzam hayaller, bana her şeylerden daha kuvvetli görünen fikirler birbirini kovalıyor... Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birini arıyorum. Bütün bu
beynimde geçen şeyleri teker teker,
uzun uzun anlatacak birini. O zaman
ne kadar hazin bir hal aldığımı
tasavvur edemezsiniz.