Hürü: “Anacık Sultan, İnceme bir afsun yap ki ona kurşun geçmesin.”
Anacık Sultan: “Ben afsun bilmem.”
Hürü: “Ya oradakiler ne?”
Anacık Sultan: “Ben onları bin yıldır dağlardan toplarım, ben onları bin yıldır kaynatıp özünü çıkarırım. Ben onları bin yıldır insanlara dağıtırım. Bak dağlara, her şey oralarda. Her şey çiçekte, her şey otta. Bütün tılsım şu şırlayarak gelen ışıkta. Kusura kalma bacım, böylesi kerametler benim elimden gelmez. Keramet şu durmadan doğuran toprakta.”