"Dedem beni eskiden bir camiye götürmüştü. Namazdan sonra imam, Arapça dualar okudu.İmam okurken dedem,öyle ağladı, öyle ağladı ki... Dedem ağlayınca, ben de kendimi tutamayıp ağlamıştım. Camiden çıkıp eve giderken,
-Arapça biliyor musun da, imamın dediklerine ağladın, dede? diye sormuştum.
-Ne imam Arapça biliyor, ne de ben... demişti.
-Öyleyse neye ağladın?
-Hiç ağlanmaz olur mu? İmam nasıl okuyordu, duymadın mı? Kimbilir, neacıklı, ne güzel şeyler söylüyordur!
Dedem, imamın sesini hatırlayıp yeniden ağlamaya başlamıştı. Benim de gözlerim sulanmıştı. Oysa imam, belki de sevindirici bir dua okumuştu.Ben bu olayı hiç unutamıyorum."