Arzuyla, alışkanlıkla, istediğim için ya da meslek gereği yazmıyorum. Yaşayabilmek için yazdım. Yazdım, çünkü susarak konuşmanın tek yolu buydu. Dilini yutmuşken konuşmak, dilsizken konuşmak, yitirilen sözcüğü kollamak, okumak, yazmak, aynı şey. Dili elden çıkarmak bir sığınak oldu çünkü. Çünkü deliler gibi, doğaları gereği bahtsız
taşlar gibi, hayvanlar ve ölüler gibi dilden bütünüyle sürgün edilmeden bu ad'a sığınmanın tek bir yolu vardı.